Okuma Süresi: 6 Dakika

İhtiyati Haciz Nedir?

Yazarlar: EMEL YALÇIN, NARİN İPEKYÜZ, BERKAY KORKMAZ
İhtiyati Haciz Nedir?

İhtiyati haciz, alacaklının muaccel olan para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. Borçlunun mallarına konulacak ihtiyati haciz, ancak borçlunun borç miktarı kadarına uygulanacaktır. Buradaki amaç; borçlunun mal kaçırmasını önlemek ve para alacağının vadesi geldiğinde ödenmesini garanti altına almaktır. İhtiyati haciz dava açılmadan veya takip başlatılmadan önce de yapılabilir. Alacaklı, borcun zamanında ödenmemesinden endişe duyuyorsa; borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasını mahkemeden isteyebilir.

Önemle belirtmek gerekir ki; ihtiyati haciz, kesin haciz gibi alacaklısına satış isteme yetkisi vermez. İhtiyaten haczedilen mallar hakkında, haciz kesinleşmeden satış talep etme yetkisi vermeyecektir. Alacaklının açtığı davayı kazanması veya başlattığı takibin kesinleşmesi halinde önceden yapılan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşecektir.

İhtiyati Haciz Talep Edilebilmenin Şartları Nelerdir?

  • Alacak, rehinle teminat altına alınmamış olmalıdır. Şayet alacak rehinle teminat altına alınmışsa ihtiyati haciz talep edilebilmesi mümkün değildir.
  • Alacak, para alacağı olmalıdır.
  • Kural olarak muaccel (vadesi gelmiş) alacakları güvence altına almak için ihtiyati haciz kararı talep edilebilir.

İstisna: Vadesi gelmemiş (müeccel) para alacakları hakkında ihtiyati haciz talep edilebilmesinin şartları:

  • Borçlunun yerleşim yerinin bulunamaması, belli olmaması,
  • Borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemler yapması,
  • Borçlunun mallarını kaçırması veya buna teşebbüs etmesi. Bu hallerin ispatı halinde, müeccel (vadesi gelmemiş) para alacakları için de ihtiyati haciz kararı verilebilir.

İhtiyati Haciz Kararı Nasıl Alınır?

Borçlunun mallarına geçici bir tedbir şeklinde ihtiyati haciz konulabilmesi için mahkemece bu yönde bir karar alınması gerekir. Alacaklı, gereken şartların sağlanması halinde genel mahkemelere başvurarak ihtiyati haciz kararı aldırabilir.

Mahkeme, alacaklının iddiasını, alacaklı tarafından ileri sürülen ihtiyati haciz sebeplerini haklı bulursa borçlunun mallarına ihtiyaten haciz konulmasına karar verir. Aksi halde, alacaklının ihtiyati haciz talebini reddeder. İhtiyati haciz talebinin reddi kararına karşılık alacaklı, kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içinden doğrudan istinaf kanun yoluna başvurabilir. Bölge Adliye Mahkemesi’nin verdiği karar kesindir.

İhtiyati Hacizde Teminat

Teminat, alacaklının ileride haksız çıkması halinde borçlunun ve üçüncü kişinin uğrayacağı zararları karşılamak amacıyla alınmaktadır (İİK madde 259). Mahkemelerde genellikle alacağın yatıracağı teminat oranı %10-%15 oranındadır. Alacaklının borçlu aleyhine başlatmış olduğu icra takibinin kesinleşmesinin ardından alacaklı teminat olarak yatırdığı değeri geri alabilecektir. Ancak;

  • Alacak bir ilama dayanıyorsa alacaklının teminat göstermesi,
  • Alacak, ilam niteliğinde bir belgeye dayanıyorsa, alacaklının teminat gösterip göstermemesi kararı HAKİMİN TAKDİRİNDEDİR,
  • Alacak bir ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanmıyorsa alacaklının teminat GÖSTERMESİ ZORUNLUDUR.

İhtiyati Haciz Kararının Muhtevası (İİK 260. Madde)

İhtiyati haciz kararının içeriğinde neler olacağı İcra İflas Kanun’u (İİK) 260. maddesinde belirtilmiştir. İşbu maddeye göre ihtiyati haciz kararında;

  • Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun adı, soyadı ve yerleşim yeri,
  • Haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konulduğu,
  • Haciz konulmasının sebebi,
  • Haczolunacak şeyler,
  • Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen teminatın nelerden ibaret bulunduğu,

Yazılmalıdır.

Yargıtay kararlarında da ihtiyati haciz kararının İİK’nın 260. maddesi uyarınca gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup; esasen Yargıtay denetiminin de gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. 1982 Anayasası’nın 141. maddesine göre; tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği belirtilmiştir.

İhtiyati Haciz Kararı Nasıl Yerine Getirilir?

İhtiyati haciz kararı verildikten sonra alacaklı bu kararın yerine getirilmesini icra dairesinden istemelidir. Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verilmesi tarihinden başlayarak 10 gün içerisinde icra dairesine başvurarak ihtiyati haciz kararının yerine getirilmesini istemek zorundadır. Aksi taktirde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemesi’ne yapılır.

Borçlu Tarafından Gösterilecek Teminat (İİK 263)

İİK madde 263 hükmünde; “Haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek veya icra memuru tarafından kabul edilecek esham ve tahvilat veya taşınır ve taşınmaz rehin veya muteber bir banka kefaleti gösterilmek şartıyla borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak bu şahsa bırakılabilir. İstenilecek teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez.” denerek borçluya teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması imkanı getirmiştir. Ancak, bu takdirde de ihtiyati haciz mallar üzerinde değil teminat üzerinde devam eder. Bununla ilgili aşağıda Yargıtay Kararı paylaşılmaktadır.

Yargıtay 12. HD, 22.09.2003, 2003/14342 E., 2003/18157 K.:

Somut olaya uygulanması gerekli İİK m. 266’da yatırılacak para veya gösterilecek kefalet karşılığında ihtiyati haczin kaldırılabileceği öngörülmüştür. Şikayete dayanak yapılan ihtiyati haciz kararında şikayetçi borçlu M.K.’nın ….. TL borçtan sorumlu olduğu ve bu miktar için adı geçen borçlu yönünden ihtiyati haciz uygulanması kabul edildiğine göre, borçlunun anılan borç tutarını yatırdığında ya da karşılığında muteber kefalet gösterdiğinde hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması gerekir. Bu duruma rağmen mercice %140 oranında teminat gösterilmesi koşuluyla ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmadığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

İhtiyati Haciz Tamamlayıcı Merasim (Kesinleşmesi)

Alacaklı herhangi bir takip başlatmadan ya da dava açmadan borçlunun malları üzerine ihtiyati haciz koydurabilir. Eğer alacaklı bu yola başvurursa ve talebi kabul edilirse haciz tutanağının kendisine tebliğ edilmesinden itibaren yedi (7) gün içerisinde borçlu hakkında ya bir takip başlatmalı ya da bir alacak davası açmak zorundadır. Aksi taktirde, ihtiyati haciz kararı kendiliğinden düşer. İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.

  • Alacaklı, tamamlayıcı merasim olarak 7 gün içinde dava açar veya takip başlatırsa, dava veya takibin sonuna kadar ihtiyati haciz devam eder. Alacaklı dava veya takibin sonunda haklı çıkarsa ihtiyati haciz kesin hacze dönüşür ve alacaklı malların satışını isteyebilir.
  • İhtiyati hacizden sonra başlatılan takipte ödeme emrine itiraz edilmezse ihtiyati haciz kesinleşir.
  • Borçlu ödeme emrine itiraz ederse, alacaklı ihtiyati haczin devam etmesi amacıyla itirazın kendisine bildirilmesinden itibaren yedi (7) gün içerisinde ya itirazın iptali davası açmalı ya da itirazın kaldırılmasını talep etmelidir.
  • Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmezse veya itirazı İcra Hukuk Mahkemesi’nce kaldırılır veya iptal edilirse ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze dönüşür.

İhtiyati Haciz Kararlarına İtiraz Nasıl Yapılır?

Kural olarak borçlu, genel mahkemelerin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararını doğrudan istinaf edemez. Ancak borçlu, kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararını veren;

  • Mahkemenin yetkisine,
  • Teminat tutarına,
  • İhtiyati haczin dayandığı sebeplere karşı haczin uygulanmasından (hacizde kendisi de bulunuyorsa) veya tebliğden itibaren 7 gün içinde kararı veren mahkemeye başvuruda bulunmak suretiyle ihtiyati haciz kararına itiraz edebilir. İhtiyati haciz kararına menfaati zarar gören üçüncü kişiler de itiraz edebilir. Ancak, üçüncü kişiler mahkemenin yetkisine itiraz edemezler. Borçlunun itirazı reddedilirse, istinaf kanun yoluna başvurabilir. Bunun üzerine verilen kararlar kesindir.

İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belge ve delilleri sunmaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İhtiyati haciz kararı verilirken borçlu dinlemiş ve buna rağmen ihtiyati haciz kararı verilmişse borçlu daha sonra bu verilen ihtiyati hacze itiraz edemez.

İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.

İhtiyati Haciz Kararının Kaldırılması

Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, İcra Mahkemesi’ne geçer.

İhtiyati Hacizde İflas Yoluyla Takip

İİK 267. maddeye göre; alacaklı, iflasa tabi olan bir borçlu aleyhine İcra İflas Kanunu’nun 264. maddesi uyarınca iflas yolu ile takip talebinde bulunduysa ve bu talepten sonra borçlunun mallara ihtiyati haciz koydurduysa, borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde bu itiraz evrakı derhal alacaklıya tebliğ edilecektir. Alacaklı, tebliğden itibaren yedi gün içinde Ticaret Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını ve bununla beraber borçlunun iflasını talep etmeye mecburdur. Borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, bu durum da derhal alacaklıya tebliğ olunacak ve akabinde alacaklı tarafından, tebliğden itibaren yedi gün içinde ticaret mahkemesinde borçlu aleyhine iflas davası açacaktır. Bu sürelere uyulmazsa ihtiyati haciz hükümsüz kalacaktır. Adalet komisyonunun gerekçesinde bu hususa ilişkin; “Bu suretle, iflas takibinde de ihtiyati haciz akıbetinin kısa bir zamanda belli olması ve böylece borçlunun mallarının uzun zaman ihtiyaten mahcuz kalarak borçlunun zarara uğramaması sağlanmıştır.” denilmektedir.

Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan Tazminat Davası

İhtiyati haciz kararını haksız yere aldırtan ve bu kapsamda zarara sebep olan alacaklı, kusursuz olan borçlunun zararlarını karşılamak zorundadır. Borçlunun haksız hacizden dolayı tazminat davasını açabilmesinin şartları;

  • İhtiyati haciz kararının uygulanması,
  • İhtiyatı haczin haksız olması,
  • Zarar,
  • Uygun illiyet bağı,
  • Kusursuz sorumluluktur (kusur aranmaz).

Davacı; mallarına haksız yere ihtiyati haciz konulmuş olan borçlu veya bundan zarar gören üçüncü kişilerdir. Davalı ise haksız yere borçlunun mallarına ihtiyati haciz koyduran alacaklıdır.

Haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat davası genel mahkemelerde görülür. Görevli ve yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirlenir. Haksız ihtiyati haciz nedeniyle açılan tazminat davaları iki yıllık ve herhalde on yıllık zaman aşımına tabidir. Tazminat davasını davacı kazanırsa lehine hükmedilen tazminatı alacaklının yatırmış olduğu teminattan alır.

İhtiyati Haciz İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02/03/2016 Tarih ve 2016/2077 Esas – 2016/2270 Karar Sayılı Kararı:

Belirtilen yasa maddeleri uyarınca ihtiyati hacze karar verilebilmesi için gerekli koşullardan biri de alacağın rehinle temin edilmemiş olması ise de, rehin tutarının borcu ödemeye yetmediği durumlarda bu kısım için ihtiyati haciz talebinde bulunulabilmesi de mümkündür. Bu itibarla, mahkemece rehin tutarının borcun tamamını ödemeye yetip yetmediği hususu üzerinde durularak bir değerlendirme yapılması gerekirken, sırf borcun rehinle teminat altına alınmış olması gerekçe gösterilerek ihtiyati haciz talebinin reddi doğru görülmemiş, hükmün ihtiyati haciz talep eden banka yararına bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/04/2016 Tarih ve 2016/1301 Esas – 2016/3565 Karar Sayılı Kararı:

İcra İflas Kanunu’nun 45/2. ve 167. maddeleri hükümleri gereğince, rehinle temin edilmiş olsa bile alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede dayalı ise alacaklının bu senetlere istinaden takip yapmasına engel bir durum yoktur. Somut olayda ihtiyati haciz talebinin dayanağı emre muharrer senet olup, mahkemece borçlu … yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, alacağın rehinle teminat altına alındığından söz edilerek red kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/06/2015 Tarih ve 2015/6423 Esas – 2015/7581 Karar Sayılı Kararı:

İstem, ticari taşıt kredisinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ihtiyati haciz isteyen alacaklı, sözleşmede kefil olarak imzası bulunan karşı taraf/borçlu yönünden ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Mahkemece alacağın taşıt rehin sözleşmesiyle temin edilmiş olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmişse de, dosya içerisinde bulunan, anılan sözleşmeden rehnin, dava dışı asıl borçlunun borcuna ilişkin olduğu, kefilin borcunu kapsamadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın ihtiyati haciz isteyen alacaklı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


İlginizi Çekebilir: