[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Grev ve Lokavt Hakkına İlişkin Sınırlama ve Yasaklar

Yazarlar: BURCU ÖZER, BEGÜM BAYRAM, TALHA EREN KURUKIZ, SERRA YILDIRIM
Grev ve Lokavt Hakkına İlişkin Sınırlama ve Yasaklar

MGC Legal ekibinin kaleme aldığı “Grev ve Lokavt Hakkına İlişkin Sınırlama ve Yasaklar” başlıklı makalemizi okumanıza sunarız.

Demokratik hukuk devletlerinin en önemli ve karakteristik özelliklerinden biri, kişilere menfaatlerini korumaları için tanıdıkları haklardır. 1982 T.C. Anayasasının sistematiğine de bakılırsa, temel hak ve hürriyetler üç ana bölüme ayrılmıştır: Kişi Hakları ve Ödevleri, Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler, Siyasi Haklar ve Ödevler.

Kişi haklarına ve siyasi haklara devletin müdahale etmemesi esastır, sosyal ve ekonomik haklar söz konusu olduğunda ise devletin olumlu edimini gerektiren haklarla birlikte olumsuz edimini gerektiren haklar şeklinde ikili bir ayrıma gidilir ki; olumsuz edimin gerektiği haklar, kişi hakları ve siyasi haklar gibi düşünülebilir. Grev ve Lokavt hakkı da Anayasa madde 54’te devletin olumsuz/negatif edimini gerektiren sosyal ve ekonomik haklar olarak düzenlenmiştir.

Toplu iş uyuşmazlıklarında, barışçıl çözüm yollarına başvurulmasına rağmen sonuç alınamaması halinde grev ve lokavt bir hak olarak uyuşmazlık taraflarınca kullanılabilir hale gelir. Bu doğrultuda, grev, işçilerin işveren üzerinde baskı meydana getirerek iş uyuşmazlıklarının çözümlenmesini sağlama amacıyla başvurdukları mücadele aracıdır. Lokavt ise işverenlerin işçiler üzerinde ekonomik baskı kurmak suretiyle iş uyuşmazlıklarının çözümlenmesini sağlama amacıyla başvurdukları mücadele aracıdır.

Ancak grev ve lokavt, her ne kadar yukarıda yapılmış anayasal açıklamalar farklı bir kural çizse de sınırsız nitelikte değildir. Devletin müdahale etmemesi, ilgili hakların özü ve ruhu gereğince esas olsa da bazı grev veya lokavt hallerinde sadece işverenlerin veya işçilerin ekonomik çıkarları değil; üçüncü şahısların güvenlik ve sağlık gibi korunması gereken haklı menfaatleri, hatta kamu yararı da ağır olarak zedelenebilir. İşte bu gibi durumlarda grev ve lokavtın yasaklanması gündeme gelebilir.

Grev ve Lokavt Yasakları

Grev ve Lokavt hakları, anayasada devletin olumsuz edimini gerektiren sosyal ve ekonomik haklar arasında düzenlenmiş olsa da bazı durumlarda sadece işçi veya işverenin değil diğer üçüncü kişilerin de menfaatlerine hizmet edebilmeleri dolayısıyla mutlak ve sınırsız haklar değillerdir.

Anayasa’da toplu çıkar uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde tarafların grev ve lokavta başvurabilecekleri kural olarak kabul edilmekle birlikte (Anayasa madde 54/1), grev ve lokavtın yasaklanabileceği durumların ve yerlerin kanunla düzenlenebileceği (madde 54/4) ve bu düzenleme kapsamına giren uyuşmazlıkların Yüksek Hakem Kurulunca çözüleceği belirtilmiştir (madde 54/5).

Anayasa maddelerinden de anlaşılacağı gibi grev ve lokavtın yasaklanması kanun koyucuya bırakılmıştır. Kanun koyucu sürekli veya geçici yasaklamalar düzenleyebilmektedir. Burada sıkı sıkıya kanuna bağlılık söz konusudur. Kanunun belirlediği yasakların, taraflarca veya herhangi bir mahkeme kararıyla genişletilmesi mümkün değildir. Demokratik bir hukuk devletinde kişilere tanınması önemli ve kıymetli haklardan olan grev ve lokavtın sınırlanmasının veya yasaklanmasının da bir sınırı olmalıdır. Aksi zaten de demokratik bir hukuk devletinin fonksiyonlarına uymayacaktır.

6356 sayılı yeni kanunun “Grev ve Lokavt Yasakları” başlıklı 62. maddesine göre;

Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze işlerinde ve mezarlıklarda; şehir şebeke suyu, elektrik, doğal gaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde; (…) Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye (…) ve hastanelerde grev ve lokavt yapılamaz.

Ayrıca maddenin 3. fıkrasına göre;

Başladığı yolculuğu yurt içindeki varış yerlerinde bitirmemiş deniz, hava, demir ve kara ulaştırma araçlarında grev ve lokavt yapılamaz.”

Şeklinde düzenlemeler mevcuttur.

Sürekli Yasaklar

Aşağıdaki hallerde grev yapılması 6356 sayılı Kanuna göre sürekli olarak yasaktır. Bu hallerde oluşabilecek herhangi bir uyuşmazlık arabuluculuk safhasında da çözümlenemezse uyuşmazlık zorunlu tahkime gidecektir:

  • Can ve Mal Kurtarma İşlerinde,
  • Cenazede ve mezarlıklarda,
  • Şehir şebeke suyu, elektrik, doğal gaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde,
  • Kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve hastanelerde,
  • Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde.

Son olarak belirtmek gerekir ki hukukumuzda 6356 sayılı Kanunda belirtilen grev yasaklarının dışında özel bazı kanunlarda da grev yasaklarına yer verilmiştir:

  • 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda (SPK madde 137/2) öngörüldüğü üzere; kurulan ve faaliyet gösteren borsalar ve teşkilatlanmış diğer pazar yerleri, merkezî takas kuruluşları, merkezî saklama kuruluşları le MKK (Merkezî Kayıt Kuruluşu Anonim Şirket) tarafından yürütülen hizmetlerde grev ve lokavt yapılamaz.
  • Bir diğer grev yasağı da 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’da düzenlenmiştir (madde 17 ve 18). Bu Kanun’a göre, özel güvenlik görevlileri greve katılamaz ve lokavt nedeniyle işten uzaklaştırılamazlar.

Geçici Yasaklar

Geçici grev yasakları, grev hakkının kullanılmasının geçici olarak önlendiği ve geçici yasağın ortadan kalkmasıyla birlikte grev hakkının tekrar kullanılabildiği hallerdir. Geçici grev ve lokavt yasağının bulunduğu hallerde grev yapılamaz, yapılmakta olan greve devam edilemez. Bu dönem içinde grev kararı alınmasında yasal bir engel yoktur, ancak eklenmelidir ki alınan grev kararının uygulanması bu dönem içinde mümkün olmayacaktır. 6356 sayılı Kanun’da geçici grev yasakları; genel hayatı önemli ölçüde etkileyen doğa olayları ve yurt içinde seyir halinde bulunan ulaştırma araçları için düzenlenmiştir.

Genel Hayatı Önemli Ölçüde Etkileyen Doğa Olayı:

6356 sayılı kanun madde 62/2:

Cumhurbaşkanı, genel hayatı önemli ölçüde etkileyen doğa olaylarının gerçekleştiği yerlerde bu durumun devamı süresince yürürlükte kalmak kaydıyla gerekli gördüğü işyerlerinde grev ve lokavtı yasaklayabilir. Yasağın kalkmasından itibaren altmış gün içinde altı iş günü önce karşı tarafa bildirilmek kaydıyla grev ve lokavt uygulamasına devam edilir.

Burada, grev ve lokavtın yasaklanmasına sebep olan olayın gerçekten genel hayatı önemli ölçüde etkileyen bir olay olması gerekir. Bu süreçte sadece Cumhurbaşkanına “gerekli gördüğü” iş yerlerinde yasaklama yapma yetkisinin verilmektedir. Ayrıca Cumhurbaşkanınca getirilen yasağın ne zaman kaldırılacağı da kanunda açıkça belirtmemiş olup önemli bir boşluktur.

Yurt içi Ulaşım Araçlarının Seyirleri:

6356 sayılı kanun madde 62/3:

Başladığı yolculuğu yurt içindeki varış yerlerinde bitirmemiş deniz, hava, demir ve kara ulaştırma araçlarında grev ve lokavt yapılamaz.

Bu yasak da yolculuk süresi ile sınırlı olması yönüyle geçici grev ve lokavt yasağı kategorisine girmektedir.

Sonuç

Lokavt ve grev, mutlak ve sınırsız haklar değillerdir. Yukarıda belirtildiği üzere, üçüncü kişilerin menfaatine hizmet edildiği zamanlarda sınırlanmaları ve/veya yasaklanmaları mümkün olabilir. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasının sınırını çizen Anayasa’nın 13. maddesi bu noktada oldukça önem kazanmaktadır. Hükümde;

Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.

Şeklinde belirtilmiştir.

Bu kapsamda, sürekli ve geçici grev yasakları kanunla düzenleme altına alınmıştır. Sürekli yasaklı bir halin varlığında, toplu iş sözleşmelerindeki uyuşmazlıklar için arabulucuya başvurulabilse de arabuluculuk ile çözülemeyen uyuşmazlık sonrası greve gidilmesi mümkün değildir. Bu hallerde, zorunlu tahkime gidilecektir. Geçici yasaklı bir halin varlığında da yasağa sebebiyet veren geçici halin bitmesiyle grev ve lokavt hakkı kullanılabilecektir.


Kaynakça

  • NARMANLIOĞLU, Ü. (1990) Grev, Ankara: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları.
  • TUNÇOMAĞ, K. ve CENTEL, T. (2003) İş Hukukunun Esasları, İstanbul: Beta Yayınları.
  • KURT, Suheyl Rebi. “Grev Ve Lokavt Yasaklari.” Ankara Barosu Dergisi, 2022, https://doi.org/10.30915/abd.1225420.
  • GÜNEY, Alptekin, and Kemale ASLANOVA. “Türk Hukuku’nda Grev Yasakları Ve Ilo Normları.” Çalışma Ve Toplum, Birleşik Metal İş Sendikası, 1 Jan. 2014, <https://dergipark.org.tr/en/pub/ct/issue/71773/1155065>.
  • Arbak, Merve. “Türkiye’De Grev Hakkı – Mart 2022 – Hukuk Fakültesi – i̇stanbul Okan Üniversitesi.” Türkiye’de Grev Hakkı – Mart 2022 – Hukuk Fakültesi – İstanbul Okan Üniversitesi, <https://www.okan.edu.tr/hukuk/sayfa/8121/turkiyede-grev-hakki/>.

İlginizi Çekebilir: