[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Devlet Memurlarına Verilen Disiplin Cezaları Nelerdir?

Yazarlar: ÖZLEM HAYALİOĞLU, ORKUN AKDEMİR, OĞUZHAN BULAN, TUĞÇE ÖZTAN
Devlet Memurlarına Verilen Disiplin Cezaları Nelerdir?

Kamu hizmetinin aksamaması, düzgün bir şekilde işlemesi için kamuda çalışan memurlara, personellere kanunlar ile çeşitli görev ve sorumluluklar yüklenmiştir. Buna göre, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (Kanun) kamuda çalışan devlet memurlarının haklarını, görev ve sorumluluklarını düzenleyen bir Kanun’dur. Devlet memuru disiplin cezaları ise 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda (DMK) düzenlenmiştir. Kanun’un 125. maddesinde devlet memurlarına verilecek olan disiplin cezaları en hafiften en ağıra doğru sıralanmıştır. Memura verilecek olan disiplin cezaları için 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ek olarak; Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’nde de düzenlemeler mevcuttur.

Memura Verilen Disiplin Cezaları Nelerdir ve Hangi Hallerde Verilir?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda disiplin cezalarının türleri gösterilmiştir. Bunlar:

  • Uyarma,
  • Kınama,
  • Aylıktan kesme,
  • Kademe ilerlemesinin durdurulması,
  • Devlet memurluğundan çıkarmadır.

Uyarma Cezası Nedir, Hangi Hallerde Verilir?

Devlet Memurları Kanunu madde 125/1-a bendi uyarınca, uyarma cezası; “Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.” şeklinde açıklanmaktadır. Uyarma, memura verilen en hafif disiplin cezası olup; memurun haklarına herhangi bir kısıtlama getirmemektedir. Kanun hükmüne göre; uyarma cezasını gerektirecek fiiller aşağıda sıralanmıştır:

  • Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
  • Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,
  • Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
  • Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak,
  • Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
  • Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
  • Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
  • Görevin iş birliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.

Yukarıda uyarma cezasını gerektiren fiillerden bahsedilmiştir. Buna göre, memur verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında görev ile ilgili resmî belge ve araçların korunmasında kusurlu davranıyor ise bu halde kendisine uyarma cezası verilmemekte, direkt olarak bir üst ceza olan kınama cezası verilmektedir. 1. fıkra için önemli olan, memurun kusurudur. Şayet kusur ile görevini ihmal ediyor ise; artık bir üst ceza olan kınama cezası verilmektedir.

İlginizi Çekebilir: Görevi Kötüye Kullanma Nedir? Hangi Durumlarda Suç Sayılır?

Memur görevine özür göstermeksizin veya izin almaksızın geç gelir ise ya da görev mahallini yine özür veya izin almaksızın terk eder ise; uyarma cezası almaktadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre memurların çalışma saatleri düzenlenmiştir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 99:

Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak, bu kanuna, özel kanunlara, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine veya bunlara dayanılarak çıkarılacak yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir. Cumhurbaşkanı, yurt dışı kuruluşlarda hizmetin gerektirdiği hallerde, hafta tatilini Cumartesi ve Pazardan başka günler olarak tespit edebilir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 21. maddesi devlet memurlarının müracaat, şikâyet ve dava açma haklarını düzenlemiştir. Kanun’un 21. maddesine göre;

Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikâyet ve dava açma hakkına sahiptirler. Müracaat ve şikâyetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır.[1]

Devlet memuru, Kanun tarafından düzenlenen ve korunan bu hakkını usulüne uygun olarak kullanabilmektedir. Şayet memur usule aykırı şikâyet ve müracaatta bulunursa uyarı cezası almaktadır.

Memurun belirlenen kılık kıyafet yükümlülüğüne aykırı davranması sonucunda da uyarı cezası alacağı Kanun’da düzenlenmiştir. 2670 Sayılı Kanu’nun 42. maddesiyle, 657 Sayılı Kanun’un sonuna eklenen ek 19. madde hükmüne göre;

Devlet memurları, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin öngördüğü kılık ve kıyafet kurallarına uymak mecburiyetindedirler. Bu kurallara uymayanlara uyarma cezası verilir.

Buna bir örnek vermek gerekirse; kamu kurumlarında çalışan devlet memurlarının kot pantolon, sandalet, terlik, aşırı dar ve yırtmaçlı kıyafetler, dekolteli kıyafetler giymeleri yasaktır.

Kınama Cezası Nedir, Hangi Hallerde Verilir?

Kınama cezası, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/1-b maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, kınama cezası gerektiren fiiller aşağıda sıralanmıştır.

  • Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak.
  • Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek.
  • Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak.
  • Hizmet dışında devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak.
  • Devlete ait resmî araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak.
  • Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek.
  • İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak.
  • İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak.
  • Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak.
  • Verilen emirlere itiraz etmek.

657 sayılı kanunun 11. maddesindeDevlet memurları kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar.“ şeklinde düzenleme yapılmıştır. Kanunsuz emir, Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 24’te düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; Kanun hükmünü yerine getiren kişi cezalandırılmaz. Yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emrin uygulayan sorumlu olmaz.

Konusu suç teşkil eden emir hiçbir şekilde yerine getirilmez. Aksi takdirde yerine getiren ile emir veren sorumlu olur. Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur. Ayrıca, Anayasa madde 137’de de kanunsuz emre karşı bir düzenleme bulunmaktadır.

Anayasa Madde 137: Kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.

  • Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak.
  • Kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak.
  • (Ek:17/9/2004 – 5234/1 md.) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.

657 Sayılı Kanun’un 15. maddesinde; “Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Aylıktan Kesme Cezası Nedir, Hangi Hallerde Verilir?

Aylıktan kesme cezası 657 Sayılı Devlet memurları Kanunu madde 125/1-c’de düzenlenmiştir. Aylıktan kesme cezası, “Memurun brüt aylığından 1/30-1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.” şeklinde tanımlanabilir. Bir memurun aylığının kesilmesi cezasını alması için aranan fiiller ve davranışlar aşağıda sıralanmıştır.

  • Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak. Bu hüküm çerçevesinde değerlendirme yapıldığında kast suçun unsuru olarak ön plana çıkmaktadır.
  • Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek.
  • Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak.
  • Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak.
  • Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek.
  • Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak kınama cezasını gerektirdiği halde, görev sırasında amire sözle saygısızlık etmek aylıktan kesme cezasıyla cezalandırmayı gerektirir.
  • Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak.
  • Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak.

Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası Nedir, Hangi Hallerde Verilir?

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 125/1-d fıkrasında düzenlenmiştir. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası fiilin ağırlık derecesine göre belirlenmekte olup 1-3 sene durdurulma şeklinde uygulanabilmektedir.

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve davranışlar aşağıda sıralanmıştır.

1-) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek.
2-) Özürsüz ve kesintisiz 3- 9 gün göreve gelmemek.
3-) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 29; “Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır.” hükmü uyarınca; devlet memurunun göreviyle ilgili olarak herhangi bir çıkar elde etmesi yasaktır.

Yine, Kanun’un 30. maddesi uyarınca devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten, doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir menfaat sağlaması yasaktır.

4-) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak.
5-) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak.
6-) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek.
7-) Ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 28:

Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). (Ek cümle: 8/8/2011 – KHK-650/38 md.; İptal cümle: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113, K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; (…)(1) Yeniden düzenleme son cümle: 2/1/2014 – 6514/9 md.) Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.

(Değişik ikinci fıkra: 8/8/2011 – KHK-650/38 md.; İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile(1) ; Yeniden düzenleme: 2/1/2014 – 6514/9 md.) Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.

(2) Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.

 

8-) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 7’de Anayasa’nın 10. maddesi ile paralel bir düzenleme getirilmiştir. “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.” şeklinde düzenleme yapılarak belirleyici hususlara dikkat çekilmiştir.

Anayasa Madde 10: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir…

9-) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 14: Devlet memurları, kendileriyle, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler.

10-) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 31: Devlet memurlarının kamu hizmetleri ile ilgili gizli bilgileri görevlerinden ayrılmış bile olsalar, yetkili bakanın yazılı izni olmadıkça açıklamaları yasaktır.

11-) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek.
12-) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 9: Devlet memurlarından sürekli veya geçici görevle veya yetişme, inceleme ve araştırma için yabancı memleketlerde bulunanlar Devlet itibarını veya görev haysiyetini zedeleyici fiil ve davranışlarda bulunamazlar.

13-) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak.[2]
14-) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 7: Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.

Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası Nedir, Hangi Hallerde Verilir?

Devlet memurluğundan çıkarma cezası 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 125/1-e’de düzenlenmiştir. Bu cezayı alan memur, bir daha devlet memurluğuna atanmayacak şekilden meslekten ihraç edilmektedir. Memurluktan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve davranışlar aşağıda sıralanmıştır.

  • İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak.[3]
  • Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek.
  • Siyasi partiye girmek.
  • Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek.
  • Savaş, olağanüstü hâl veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak.
  • (Değişik: 13/2/2011- 6111/111 md.) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak.
  • Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak.
  • Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak.
  • Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek.
  • Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak.
  • 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.[4]
  • (Ek: 3/10/2016 – KHK-676/75 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/61 md.) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.

Memura Verilen Disiplin Cezalarında Zamanaşımı Süresi Mevcut mudur?

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesinin; “Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.” hükmü uyarınca memurluktan çıkarma cezasını gerektiren disiplin suçlarında suçun öğrenilmesinden itibaren 6 ay, diğer disiplin suçlarında ise suçun öğrenilmesinden itibaren 1 ay içinde soruşturma sürecinin başlatılması ve her halde suçun işlendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde disiplin cezasının verilmesi gerekmektedir.

Aksi halde, disiplin suçu zamanaşımına uğrayacak ve ilgili memur hakkında disiplin soruşturması süreci zamanaşımı nedeniyle başlatılsa dahi memurun buna itirazı olacaktır.

Memurun Disiplin Cezalarına Karşı Başvuru Yolu Açık öıdır?

 Anayasa madde 40/2; “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” hükmü uyarınca memura verilen disiplin cezasına karşı başvurulabileceği kanun yolları ve sürelerinin bildirmesi gerekmektedir.

Buna göre; memur, uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde Disiplin Kurulu’na başvurabilmektedir. Memura kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesi halinde ise memur Yüksek Disiplin Kurulu’na kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde başvurarak itiraz edebilir.

Memurun süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı itiraz, itiraz merciinin vereceği karar veya süresi içinde itiraz hakkında karar vermemesi ile kesinleşmektedir.

Kanun, uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesi cezalarına karşı itiraz yolunu açık tutmuştur. Memurluktan çıkarılma cezası için bir itiraz yolu mümkün olmamakla beraber memurluktan çıkarılan devlet memuru, idari işlemin iptali davası açabilmektedirler.

Memurun itirazı reddedilirse bu halde ret kararı kesinleşecektir. Kesinleşen ret kararına karşı memur, 657 Sayılı Kanun’un 135/5 hükmü uyarınca; idari yargı yoluna başvurabilmektedir. Başvurusu süresi, kararın kendisine tebliğinden itibaren 60 gündür.

Danıştay bir kararında “T.C. Anayasası’nın 129. maddesinin 3. paragrafında; uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı hükmüne yer vermiş olup, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135. maddesinde söz konusu Anayasa hükmüne paralel olarak, disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itirazın, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceğinin, 136. maddesinde ise itiraz edilemeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamayacağı…” şeklinde hüküm kurmuştur.

Memurun Savunma Hakkı Nedir?

Disiplin cezalarında memurun savunma hakkı bulunmaktadır. Memurun savunma hakkı, hem Anayasa madde 36/1, 129 hem de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130/2 hükmünce düzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır.

● Anayasa Madde 36/1: Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.

● Anayasa madde 129: Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.

● 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Madde 130/2: Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez.

Yukarıda verilen Kanun hükümleri gereğince; devlet memuruna savunmasını yapabilmesi için soruşturmayı yapan soruşturmacı veya yetkili disiplin kurulu tarafından yedi günden az olmamak üzere bir savunma süre tanınması gerekir. Belli süre içinde ya da belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur savunma hakkından vazgeçmiş sayılmaktadır.[5]

Disiplin Cezaları Nasıl Uygulanır?

Memura verilen disiplin cezalarının nasıl uygulanacağı 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır. Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.” Bir memura verilen disiplin cezası, verildiği tarihten itibaren hemen uygulanarak hüküm doğurmaya başlamaktadır. Disiplin cezalarından olan aylıktan kesme cezası, verildiği tarihi takip ederek bir sonraki ayın başında uygulanmaktadır.

Bir memur Aylıktan kesme cezası ile tecziye edildiğinde 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edildiğinde 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamaz. Buna ek olarak Kanun, en ağır disiplin cezası olan memurluktan çıkarma cezası için kanun bu cezanın Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi şartını aramaktadır.

Memura verilen disiplin cezasının uygulanmasına ilişkin Danıştay’ın verdiği bir karar dikkat çekmektedir. Şöyle ki, Danıştay, Ceza Hukuku ilkelerinden aynı fiilden dolayı faile iki kez aynı cezanın verilemeyeceği ilkesine dayanarak memur için de tek bir disiplin suçu için tek bir disiplin cezası verilmesini uygun görmüş, tek fiilden dolayı memura iki kez üst üste disiplin cezası vermenin hukuka aykırı olduğu kararını vermiştir.

Son olarak, devlet memuruna disiplin cezası verilmeden önce disiplin cezası gerektiren fiilin memur tarafından işlendiğinin kesin olması gerekmektedir. Fiilin memur tarafından işlendiği açıkça belirlenemiyor ise bu halde Ceza Hukuku‘nda “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince memura disiplin cezası verilemeyecektir.


Kaynakça

  • <https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.657.pdf>
  • AYİM 1.D.27/03/1990, E. 90/152, K. 86/498.
  • AYİM 3.D., E.2004/29, K. 2004/580, T. 03/25/2004.
  • Danıştay 12. Daire, E. 2001/2293, K.2004/1286, T. 14/04/2004.
  • Halil KALABALIK, İdare Hukuku Dersleri Cilt-1, 5. Baskı, 2019.
  • Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.25, S.2, 2017, s. 15-41.
  • ZABUNOĞLU, Yahya Kazım (2012), İdare Hukuku, C. 1, Ankara, s. 664.

Referanslar

  • [1] <https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.657.pdf>
  • [2] AYİM.1.D.27/03/1990, E.90/152, K.86/498.
  • [3] AYİM 3.D., E.2004/29, K.2004/580, T.03/25/2004.
  • [4] 5816 sayılı kanunun 1. maddesinde yer alan hükme göre; Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven, Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimse hapis cezasıyla cezalandırılır.
  • [5] Halil KALABALIK, İdare Hukuku Dersleri Cilt-1, 5. Baskı, 2019.