HUKUK & DANIŞMANLIK
Türk Ceza Kanunu’nda Organ ve Doku Ticareti Suçları ve Cezaları
Tıbbi imkanların gelişmesiyle, organ ve doku nakli sıklıkla başvurulan bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Bu gelişmeler de doğal olarak organ ve doku nakli ile alakalı hukuki düzenlemeleri de beraberinde getirmiştir. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 91. maddesinde organ veya doku ticareti suçu düzenlenmiş olup; bu düzenleme ile, ilgilinin veya yakınlarının bilgisi ve rızası dışında yaşayan kişiden ya da ölüden organ veya doku alınması, saklanması menfaat karşılığı ticaretinin yapılması gibi davranışlar cezai yaptırıma bağlanmıştır.
İşbu yazımızda, TCK madde 91 uyarınca düzenlenen organ veya doku ticareti suçu sistematik olarak incelenerek, suç tipi hakkında sıkça sorulan sorulara yanıt verilecektir.
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
“Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” kenar başlığı altında düzenlenen TCK madde 91 hükmü şu şekildedir:
(1) Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında, birinci fıkrada belirtilen cezalara hükmolunur.
(4) Bir ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(6) Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(7) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(8) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun ölmesi halinde, kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Madde metninde üç (3) farklı fiil tarif edilerek suç kapsamına alınmıştır. Buna göre, madde kapsamında sayılan suçlar şu şekildedir:
- Yaşayan kişiden geçerli rızası olmadan organ ve doku alınması,
- Ölüden hukuka aykırı olarak organ ve doku alınması,
- Organ ve doku ticareti yapılması.
Yazımızın devamında suç tipleri ayrı ayrı incelenecektir.
Organ ve Doku Ticareti Suçlarında Korunan Hukuki Değer
Suçla korunan hukuki değer, işlenen fiil ile ihlal edilen hukuki menfaati ifade eder. İncelenen madde metninde üç farklı suç tipi düzenlendiğinden dolayı farklı korunan hukuki değerler söz konusudur.
Yaşayan kişiden geçerli rızası olmadan organ ve doku alınması suçu ile korunan hukuki değer kişilerin vücut bütünlüğüdür.
Ölüden hukuka aykırı olarak organ ve doku alınması suçunda ise korunan hukuki değer hem ölünün hatırasını ve yakınlarının haysiyeti hem de yandan kamu sağlığıdır.
Organ ve doku ticareti yapılması suçunda kamu sağlığı ve toplumsal barış korunmaktadır.
Organ ve Doku Ticareti Suçlarını Oluşturan Fiiller Nelerdir?
Yaşayan Kişiden Geçerli Rızası Olmadan Organ ve Doku Alınması (TCK Madde 91/1)
Yukarıda belirttiğimiz üzere, TCK madde 91 hükmünce üç farklı suç tipi düzenlenmiştir. İlk fıkrada yaşayan kişiden, kişinin geçerli bir rızası olmaksızın organ ve doku alınması fiilleri suç kapsamında sayılmıştır.
“Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.“
Dokunun alınması ile suçun tamamlanması için yeterlidir. Suçun oluşması için mağdurun zarar görmesi veya ölmesi gerekmez.[1]
Doktrinde, almak, cerrahi usullerle organ ve dokuyu bulunduğu yerden söküp çıkarmak olarak tanımlanmıştır. Ameliyat olarak nitelenemeyen bir davranışla organ veya doku alınması halinde kasten yaralama suçunun oluşacağı ifade edilmiştir.[2]
Suçun oluşabilmesi için, organ ve dokunun yaşayan bir kişiden alınması gerekmektedir. Hayvandan doku ve organ alınması halinde mala zarar verme suçu gündeme gelebilecektir.
“Alma” fiilinin ne şekilde gerçekleşmesi gerektiği madde metninde belirtilmediğinden, suç serbest hareketlidir.
Suç fiilleri neticesinde mağdur ölürse kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır.
Ölüden Hukuka Aykırı Olarak Organ ve Doku Alınması (TCK Madde 91/2)
TCK madde 91/1 hükmünde düzenlenen suç tipinden farklı olarak burada “almak” fiilinin ölü bir insan üzerinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu husus dışında, TCK madde 91/1 düzenlemesi için geçerli şartlar bu düzenleme bakımından da geçerlidir.
Ölü bir hayvandan alınan organ veya doku ancak hırsızlık suçu kapsamında değerlendirilebilir.
Organ veya Doku Satın Alma, Satma, Satılmasına Aracılık Etme (TCK m. 91/3)
TCK madde 91/3 uyarınca düzenlenen suç normu şu şekildedir:
“Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında, birinci fıkrada belirtilen cezalara hükmolunur.“
Madde gerekçesi ise şu şekildedir: “Üçüncü fıkrada, organ ve doku ticareti, suç olarak tanımlanmıştır. Söz konusu suçun oluşabilmesi açısından kişiden veya ölüden organ veya dokunun, hukuka uygun bir şekilde alınmış olup olmamasının önemi yoktur. Burada önemli olan, organ veya dokunun para veya sair bir maddî menfaat karşılığında tedavüle tabi tutulmasıdır. Bu bakımdan, söz konusu suç, çok failli bir suç niteliği taşımaktadır.”
Madde ve gerekçe metninden de anlaşılacağı üzere, seçimlik hareketli bir suç söz konusudur. Seçimlik hareketler ise;
- Organ ve dokuyu satma,
- Organ ve dokuyu satın alma,
- Organ ve dokunun satılmasına aracılık etme,
Şeklinde sayılmıştır.
Yani, organ ve dokunun zilyetliğinin, belirli bir maddi menfaat karşılığında bir başkasına devredilmesi bakımından zilyetliği bedel karşılığı devreden (satıcı), ve bedel karşılığı devralan (alıcı) kişilerin her ikisi de suçun faili olacaktır. Ayrıyeten, söz konusu alım-satım işleminin gerçekleşmesine yardım eden kişiler de organ ve dokunun satılmasına aracılık etme fiilini gerçekleştireceklerinden, suçu işlemiş olacaklardır.
Organ veya Doku Ticareti Suçlarında Fail ve Mağdur
Organ ve doku ticareti suçlarında herkes suçun faili olabilir. TCK madde 91/1 ve 91/2 bakımından organ ve dokuyu alan kişi fail iken TCK madde 91/3 kapsamında organ ve dokuyu satan, alan ve satımına aracılık eden kişiler fail olarak sorumlu tutulur.
Tıbbi gerekçelerle organ ve doku alımı yapan uzman hekimlerin, kişilerin rızasına aykırı şekilde organ ve doku alması suçu oluşturacaktır.
Suçun mağduru ise TCK madde 91/1 bakımında kendisinden organ ve doku alınan canlı kişi, TCK madde 91/2 bakımından kendisinden organ ve doku alınan ölü şahsın yakınlarıdır.
Organ veya Doku Ticareti Suçlarının Nitelikli Halleri Nelerdir?
TCK madde 91/4 hükmünde 1. ve 3. Fıkralarda düzenlenen suçların örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Organ veya Doku Ticaretinin Suçlarının Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Halleri Nelerdir?
TCK madde 91/8 hükmünde maddenin 1. fıkrasında düzenlenen Yaşayan Kişiden Geçerli Rızası Olmadan Organ ve Doku Alınması suçunun işlenmesi sonucu mağdurun ölmesi durumunda kasten öldürme suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Madde metninde düzenlenen bu hal, kastedilenden daha ağır bir neticenin gerçekleşmesi durumuna ilişkin hüküm içermesi dolayısıyla neticesi sebebiyle ağırlaşmış hal düzenlemesidir.
Organ veya Doku Ticaretinin Suçlarının Özel Görünüş Şekilleri Nelerdir?
Teşebbüs
1 ve 2. fıkralarda düzenlenen, yaşayan kişiden organ ve doku alınması suçu ve ölüden organ veya doku alınması suçu bakımından, failin organ veya dokunun alınması için icra hareketlerini başlamış iken elinde olmayan sebeplerle “almak” eylemini tamamlayamaması durumunda teşebbüs söz konusu olacaktır.
Organ veya doku satma veya satın alma suçu bakımından ise satış için gerekli anlaşma yapılmış, ancak para ya da sair menfaat temin edilmeden fail yakalanmışsa fiil teşebbüs aşamasında kalmıştır.
İştirak
Yaşayan ve ölü kişiden organ veya doku alma eylemini birden çok kişi fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurarak gerçekleştirmişse her biri müşterek fail olarak sorumlu tutulur. Örneğin, nakli gerçekleştiren hekimlerin her biri müşterek fail olarak değerlendirilmelidir. Buna karşılık, organ veya dokuyu almak için ameliyattan önce gerekli sağlık ekipmanlarını temin eden kişi, yardım eden olarak sorumlu tutulabilir.[3]
Organ veya doku satın alma, satma, satılmasına aracılık etme suçu çok failli bir suç olduğundan “zorunlu iştirak” söz konusu olacaktır.[4]
İçtima
Yaşayan kişiden veya ölüden organ ve doku alınması suçları içtima bakımından özellik arz etmez. Organ veya doku alma eylemi mağdur bakımından kasten yaralama suçunu oluşturabilecektir. Bu durumda, kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri meydana gelirse; hangi suç daha ağır cezayı gerektiriyorsa o suçtan cezaya hükmolunacaktır.
Organ veya doku satın alma, satma, satılmasına aracılık etme suçu ile 2238 Sayılı Kanun’un 15’nci maddesinde yer alan; “Bu Kanuna aykırı şekilde organ ve doku alan, saklayan, aşılayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar, alım ve satımına aracılık edenler veya bunun komisyonculuğunu yapanlar hakkında, fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde iki yıldan dört yıla kadar hapis ve 50.000 liradan 100.000 liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur.” hükmünün uygulama alanı bazı durumlarda kesişebilir. Bu durumda TCK madde 44 uyarınca düzenlenen fikri içtima hükümleri uygulanacaktır.
Organ veya Doku Ticaretinin Suçlarında Zorunluluk Hali
TCK madde 92 hükmünde özel bir zorunluluk haline yer verilmiştir:
‘’Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.’’
Örnek vermek gerekirse; hasta çocuğunun hastane masraflarını karşılayabilmek için para karşılığı organını veren bir anne hakkında cezada indirim yapılabileceği gibi kendisine hiç ceza verilmemesine de karar verilebilir.
Organ veya Doku Ticaretinin Suçlarında Etkin Pişmanlık
Cezayı kaldıran veya azaltan şahsî sebepler, suç tamamlandıktan sonra gerçekleşen hallerdir. Suçun işlenmesi sırasında kişinin cezalandırılmasını engelleyen herhangi bir durum mevcut değildir. Ancak, suçun tamamlanmasından sonra ortaya çıkan birtakım haller dolayısıyla; kişi ya hiç cezalandırılmamakta ya da cezasında indirim yapılmaktadır.[5]
TCK madde 93 şu şekildedir:
(1) Organ veya dokularını satan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Bu suç haber alındıktan sonra, organ veya dokularını satan kişi, gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve diğer suçluların yakalanmasına hizmet ve yardım ederse; hakkında verilecek cezanın, yardımın niteliğine göre, dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
Organ veya dokularını satan kişi, suç fiilleri resmi mercilerce haber alınmadan önce suç fiillerinden resmi makamları haberdar ederek suçluların yakalanmasını kolaylaştırırsa hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
Yine, organ veya dokularını satan kişi gönüllü olarak suçluların yakalanmasına ve suçun tespitine yardım ederse cezası azaltılacaktır.
Organ veya Doku Ticareti Suçlarında Uzlaştırma
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) madde 253 uyarınca düzenlenen “uzlaştırma” kurumu, kısaca soruşturma sürecinde tarafların bir araya getirilerek tarafsız bir uzlaştırmacının arabuluculuğu ile fail ile mağdur arasındaki uyuşmazlığın çözülmeye çalışıldığı süreçtir. Bu süreçte, fail ile mağdurun iletişimi sağlanarak uyuşmazlığın cezai süreçlere gerek kalınmaksızın sonlanmasını hedefleyen kurumdur.
Anılan CMK madde 253 hükmüne göre; her suç uzlaştırmaya tabii olmayacak yalnızca belli özellikleri taşıyan suçlar bakımından uzlaştırma hükümleri uygulanabilecektir. Organ veya doku ticareti suçlarında ise uzlaştırma hükümlerinin uygulanabileceğine ilişkin hüküm bulunmamaktadır.
Organ veya Doku Ticareti Suçlarında Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
Organ veya doku ticareti suçları şikâyete bağlı suçlardan değildir. Suçun soruşturulması savcılık tarafından re’sen yapılır.
Organ ve Doku Ticareti Suçlarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Organ ve doku ticareti suçlarında görevli ve yetkili mahkeme suçun işlendiği yer Asliye Ceza Mahkemesidir.
Kaynakça
- Üzülmez, İ., Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar, Ankara, 2013.
- Hafızoğulları, Z.- Özen, M., Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Kişilere Karşı Suçlar, Ankara, 2011.
- Ahmet Gökçen-Murat Balcı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi ISSN – 2146-0590 C. 19 S. 2 Y. 2013, Organ ve Doku Ticareti Suçları.
- Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Eylül, 2023.
Referanslar
- [1] Üzülmez, İ., Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar, Ankara, 2013, s. 129.
- [2] Hafızoğulları, Z.- Özen, M., Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Kişilere Karşı Suçlar, Ankara, 2011, s. 105.
- [3] Ahmet Gökçen-Murat Balcı, Organ ve Doku Ticareti Suçları, s. 126.
- [4] Suçun tipe uygun bir surette işlenebilmesi için birden fazla kişinin bulunmasının şart olduğu bu tip durumların “zorunlu iştirak” hali olarak nitelendirilir (Ahmet Gökçen-Murat Balcı, Organ ve Doku Ticareti Suçları, s. 142).
- [5] Özgenç, Genel Hükümler s. 264.