[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Yönetim Kurulu Üyelerinin Cezai Sorumluluğu

Yazarlar: BUSE YAŞAR, MUSTAFA BATUHAN BAHÇELİ
Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Yönetim Kurulu Üyelerinin Cezai Sorumluluğu

Yönetim kurulu, anonim şirketlerde bulunması gereken zorunlu idare ve temsili organdır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 359. maddesi uyarınca en az bir kişinin bulunduğu yönetim kurulu üyeleri, genel kurul tarafından seçilirler. Yönetim kurulunun görevleri genel olarak; anonim şirketin genel kuruluna ait olan görevler dışında kalan şirketin yönetimini ve işletmesini sağlamaktır. Kurul, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkili olup kanundan kaynaklanan yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu çalışmada anonim şirketlerde bulunan yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında değerlendirilecektir.

Defter ve Envanter Tutma Yükümlülüğü Nedir?

Yönetim kurulu üyelerine kanun tarafından verilen yükümlülüklerden biri defter tutma yükümlülüğüdür. Her tacirin ticari defter tutması zorunludur. Ticari defterlerde; ticari işletmenin günlük ticari işlemleri, ticari işletmenin iktisadi ve mali durumu, borç ve alacaklar ilişkileri ile her hesap dönemi içinde elde edilen neticelerin bulunması zorunludur. Defter Türkçe tutulmalıdır ve sembol, rakam, harf vb. kullanıldığında bunların anlamları belirtilmelidir. Defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtlar; eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak yapılır, defterde tutulan kayıtlar önceki içeriği belirlenemeyecek şekilde çizilemez ve değiştirilemez.

Ticari defterlerin mevcut olmaması veya hiçbir kayıt içermemesi yahut bu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na uygun saklanmaması hâllerinde, yönetim kurulu üyeleri üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.

Uygun saklanmama halleri sıralanacak olursa; defterlerin üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulmaması, işletme faaliyetlerinin oluşumu ile gelişmesinin defterlerden izlenememesi, işletmeyle ilgili gönderilmiş her türlü belgenin kopyasının saklanmaması, anonim şirket tarafından tutulması gereken defterlerin açılış ve kapanış onayının yaptırılmamış olması, defterin uygun tutulmamış olmasıdır. Bu hallerden birinin bulunması halinde yönetim kurulu dört bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır.

Türk Ticaret Kanunu madde 562 f.4 uyarınca tutulmakla veya muhafaza edilmekle yükümlü olunan defter, kayıt ve belgeler ile bunlara ilişkin bilgileri, denetime tabi tutulan gerçek veya tüzel kişiye ait olup olmadığına bakılmaksızın, kanun uyarınca denetime yetkili olanlarca istenmesine rağmen vermeyenler veya eksik verenler ya da bu denetim elemanlarının görevlerini yapmalarını engelleyenler, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır.

İlginizi Çekebilir:

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna Uygun Davranma Yükümlülüğü Nedir?

Defter tutma yükümlülüğü olan gerçek ve tüzel kişiler finansal tablolarını düzenlerken Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun hareket etmek zorundadırlar. Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun hareket etmeyen yönetim kurulu yine Türk Ticaret Kanunu uyarınca dört bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılacaktır.

Bağlı Şirketin Rapor Hazırlama Yükümlülüğü Nedir?

Bağlı şirketin yönetim kurulu tarafından faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hâkim ve bağlı şirketlerle ilişkileri hakkında bir rapor düzenlemelidir. Peki bağlı şirket nedir? Bağlı Şirket Türk Ticaret Kanunu’nun 195’inci fıkrasında açıklanmıştır. Buna göre, bir ticaret şirketi diğer bir ticaret şirketinin oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya şirket sözleşmesi yönetim kurulunda karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabiliyorsa veya kendi sermaye şirketindeki oy haklarının çoğunluğuna sahipse birinci şirket hakim şirket, diğeri ise bağlı şirket kabul edilir.

Rapor, Türk Ticaret Kanunu madde 199 ile düzenlenmiştir. Raporun konusunu genel olarak, hakim şirketle yapılan hukuki işlemler, hakim şirkete doğrudan veya dolaylı bağlı bir şirketle yapılan hukuki işlemler, hakim şirketin yönlendirmesiyle hakim şirket yararına veya hakim şirkete bağlı bir şirketin yararına yapılan tüm hukuki işlemler, hakim şirketin ya da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer önlemlerden oluşmaktadır.

Yıllık faaliyet raporunda bağlı şirketin açıklaması gerektiği hususlar Türk Ticaret Kanunu madde 199 f.1 ve f.3’te açıkça belirtilmiştir. Kanun hükmüne aykırı hareket edenler iki yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.

Sır Saklama Yükümlülüğü Nedir?

Ticari sırlar, şirket yönetimi ve çalışanları tarafından bilinen, kamu oyununun ve şirketin rakipleri tarafından bilinmesi durumunda şirketin zarar görmesi muhtemel olan bilgilerdir. Bu bilgiler arasında şirketin mali işleyişi, ticari bilgiler ve müşteri portföyü de bulunur. Türk Ticaret Kanunu madde 527 uyarınca; yönetim kurulu üyelerinin sır saklama yükümlülüğü vardır. Yönetim kurulu, şirket tarafından tutulması gereken defter ve belgelerdeki ticari sır niteliğinde olan bilgileri açıklaması hukuka aykırıdır.

Sır saklama yükümlülüğüne aykırı hareket eden yönetim kurulu üyeleri Türk Ceza Kanunu’nun 239. maddesi uyarınca; şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı ve ticari sırların Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memuruna açıklanması halinde ise şikayet koşulu aranmaksızın cezanın üçte biri oranında arttırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kanun koyucu yapılan düzenleme ile sermaye şirketlerinde yönetim kurulu üyelerinin sır saklama yükümlülüğünün önemine dikkat çekmiş ve bu yükümlülüğün ihlal edilmesini cezai yaptırıma bağlamıştır.

Belge ve Beyanların Kanuna Aykırı Olması Durumunda Ne Olur?

Anonim şirket tarafından tutulması zorunlu olan ticari defterlerde kasıtlı olarak gerçeğe aykırı olarak kayıt yapanlar ve şirketin kuruluşu, sermayesinin artırılması ve azaltılması ile birleşme, bölünme, tür değiştirme ve menkul kıymet çıkarma gibi işlemlerle ilgili belgelerin Türk Ticaret Kanunu’nun 549. maddesine aykırı olması halinde yönetim kurulu üyeleri bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır.

Bu hüküm kanun koyucu kasıtlı olarak belgelerde gerçeğe aykırı kayıt yapmak pay sahiplerini ve şirket alacaklılarını yanıltmaya neden olabilecek davranışların önüne geçmek istemiştir. Ticaret sisteminin düzgün işlemesi bakımından pay sahiplerine ve alacaklılara verilecek bilgiler dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olması önem arz etmektedir.

Pay Sahiplerine Borç Verme Durumu Nedir?

TTK Madde 358 uyarınca; pay sahiplerinin sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmemesi halinde ve şirketin serbest akçelerle birlikte karı geçmiş yıl zararını karşılayacak düzeyde değilse pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları yasaktır. Yönetim kurulunun pay sahiplerine borç vermesi bu hüküm uyarınca yasaktır ve buna aykırı hareket edenler üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.

Dolayısıyla pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları çeşitli koşullara bağlanmıştır ve bu koşullar gerçekleşmedikçe pay sahiplerine borç verilemeyeceği kanunda hüküm altına alınmıştır. Koşullar oluşmadığı halde şirkete borçlanma halinde verilecek adli para cezası şirkete borçlanan pay sahiplerine değil borcu veren yönetim kuruluna verilir. Yönetim kurulu üyesi veya yakınları şirkette pay sahibi ise borç verme yasağına ilişkin aynı madde hükmü uygulama alanı bulur.

Sermaye Hakkında Yanlış Beyanlar Verilmesi ve Ödeme Yetersizliğinin Bilinmesi Durumunda Ne Olur?

TTK Madde 550 hükmünce; Sermaye tamamıyla taahhüt olunmamış veya karşılığı kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken, taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusurlu olmaları şartıyla, şirket yetkilileri, bu payları üstlenmiş kabul edilirler ve payların karşılıkları ile zararı faiziyle birlikte müteselsilen öderler.

Sermaye taahhüdünde bulunanların ödeme yeterliliğinin bulunmadığını bilen ve buna onay verenler, söz konusu borcun ödenmemesinden doğan zarardan sorumludurlar. Bu hükme aykırı hareket edenler üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.

Değer Biçilmesinde Yolsuzluk Yapılması Durumunda Ne Olur?

Bir tüzel kişiliğin sermayesi ayni ya da nakdi olabilir. Ayni sermaye, şirketin kuruluşunda ya da sonradan pay sahiplerinin para haricinde ortaya koyduğu sermaye çeşididir. Ayni sermaye çeşitlerine taşınmaz mallar, tahvil ve hisse senetleri, imtiyaz ve ihtira beratları, şahsi emek ve ticari itibar örnek gösterilebilir. Ayni sermayenin veya devralınacak işletme ile ayınların değerlemesinde emsaline oranla yüksek fiyat biçmek, şirket ve aynın durumunu farklı göstermek değer biçilmesinde yolsuzluktur. Değer biçilmesinde yolsuzluk kanun koyucu tarafından Türk Ticaret Kanunu madde 551 kapsamında hüküm altına alınmıştır. Buna göre ayni sermayenin değer biçilmesinde yolsuzluk yapan yönetim kurulu doksan günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılır.

Halktan Para Toplama

Türk Ticaret Kanunu’nun 552. maddesi uyarınca bir anonim veya başka bir şirket kurmak, şirketin sermayesini artırmak amacıyla veya vaadiyle halktan para toplanabilmesi için Sermaye Piyasa Kurulu’ndan izin alınması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu maddede geçen “halk” sözcüğü, çok sayıda kişiye başvurulmasını veya el ilanı ve bunun gibi araçlar dağıtılmasını, ilan verilmesini, belirsiz veya belirli kişilerin bir yere çağrılmasını, başvuruda bulunulmasının istenmesini vs. ifade etmektedir.

Sermaye Piyasa Kurulu, izinsiz para toplanması girişiminin ve başlanmışsa para toplanmasının tedbiren, hemen durdurulmasını, toplanan paraların koruma altına alınmasını, gerekli diğer önlemlerin uygulanmasını, gerektiğinde kayyım atanmasını, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nden de isteme hakkına haizdir. Görüldüğü üzere, önlem talebinde bulunma yetkisi SPK’ya aittir. Bu talep hiçbir süreye veya aşamaya gelinmiş olmasına bağlı değildir. Kurul somut olayın özelliklerine uygun her türlü önlemi talep edebilecek, gereğinde suç duyurusunda bulunabilecektir. Hukuka uygun olmayan ve herhangi bir izin alınmadan halktan para toplayanlar altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır.

İnternet Sitesi Oluşturmama veya İnternet Sitesine Usule Uygun İçerik Koyulmaması Durumunda Ne Olur?

İnternet sitesi oluşturma yükümlülüğü ve internet sitesinin içeriği hakkında açıklamalar Türk Ticaret Kanunu’nun 1524. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Türk Ticaret Kanunu madde 562 f. 12 hükmü uyarınca Türk Ticaret Kanunu’nun 1524. maddesinde öngörülen internet sitesini oluşturmayan şirketlerin yönetim organı üyeleri, yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezasıyla ve aynı madde uyarınca internet sitesine konulması gereken içeriği usulüne uygun bir şekilde koymayan bu fıkrada sayılan failler yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.

İnternet sitesi oluşturma denetime tabi olan anonim şirketlerin yükümlülüğüdür. Denetime tabi olan şirketler, Bakanlar Kurulu’nun 2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar’ı ile belirlenmiş şirketlerdir. Resmi Gazete’de yayımlanan Sermaye Şirketlerinin Açacakları İnternet Sitelerine Dair Yönetmelik ile denetime tabi olan şirketler tarafından sürekli olarak yayımlanması gereken içerikler düzenlenmiştir.

Sonuç

Yönetim kurulu, anonim şirketlerde bulunması gereken zorunlu idare ve temsili organdır. Yönetim kurulu tarafından görevin ifası sırasında uyulması gereken çeşitli yükümlülükler kanun koyucu tarafından Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Yönetim kurulu üyelerinin yükümlülüklerine aykırı hareket eden yönetim kurulu üyeleri Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında cezalandırılacaktır. Dolayısıyla, yönetim kurulu, idare ve temsil görevinin ifası sırasında yapacağı iş ve işlemlerde hukuka, dürüstlüğe ve hakkaniyet kurallarına uygun olmasına dikkat etmesi gerekmektedir.

Bu kanuni görevinin getirdiği yükümlülüklere aykırı hareket etmesi halinde hukuki sorumluluğunun yanında cezai sorumluluğu da gündeme gelecek olup ciddi cezai yaptırımların uygulanması söz konusu olabilecektir.


Kaynakça

  • Türk Ticaret Kanunu, Türk Ceza Kanunu, VERGİ SİRKÜLERİ. NO: 2013/42.
  • Ozan Can, ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞININ İHLÂLİ, ŞİRKET ALACAKLILARINA ANONİM ŞİRKETTEN BİLGİ ALMA HAKKI BAHŞEDER Mİ?, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakultesi Dergisi, Sayfalar: 479-492, Türk Ticaret Kanunu, Gerekçesi, Kanun Numarası: 6102.
  • https://blog.lexpera.com.tr/ttk-yonunden-bilgi-alma-hakki/>
  • Yrd. Doç. Dr. Serhan DİNÇ, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na Göre Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluk Hâlleri, Ankara Barosu Dergisi, 2016, Sayı 4.