[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Eşin Aşırı Borçlanması Boşanma Sebebi midir?

Yazarlar: KERİM KOCAMAN, GÜLİZ ARPALI
Eşin Aşırı Borçlanması Boşanma Sebebi midir?

Evlilik birliği geçmişten günümüze toplumların bir parçası olmuştur. Bireyler evlilik birliğinin devam edeceği umudu ile bu sözleşmenin tarafları olmaktadır. Ancak, bu birliği sürdürmek her zaman mümkün olmamaktadır. Hukukumuzda aile kavramına, aile birliğinin getirdiği yükümlülüklere, evlilik birliğinin bitmesi durumlarına vb. yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 118 ve devamında evlilik hukuku ve evlilikte boşanma sebepleri düzenlenmiştir.

Evlilik Birliği İçerisinde Eşin Aşırı Borçlanması

Evlilik birliğinin kurulması kadar bitmesi de çok olağandır. Bu çalışma ile evlilik birliğinin bitmesine sebep olan aşırı borçlanma durumunu ve bu durumda alınabilecek geçici hukuki koruma tedbirlerini izah edilecektir.

Evlilik Birliği İçerisinde Eşlerin Yükümlülükleri Nelerdir?

Evlenme bireylere haklar ve yükümlülükler tanımaktadır. TMK madde 185, “Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.’’ diyerek eşlerin yükümlülüklerinden bahsetmiştir. Aynı zamanda, TMK madde 186 fıkra 2 ‘’Evlilik birliğini eşler beraber yürütür.” düzenlemesi ile eşler arasında ayrım yapılmamış ve eşit yükümlülükler verilmiştir.

Eşleri Çocuklarına Birlikte Bakma Yükümlülüğü

TMK madde 327’de; “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.’’ ibaresi yer almaktadır.

Evlilik Birliğinin Mutluluğunu El Birliği ile Sağlama Yükümlülüğü

Eşler evlenme ile bir hayat kurmuşlardır. Kurulan bu hayatın mutluluğu için birlikte karar vermeleri ve özen göstermeleri gerekmektedir.

Eşlerin Yardım Yükümlülüğü

TMK madde 186 fıkra 3 ile “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.’’ Hükmü düzenlenmiştir. Burada eşlerin maddi anlamda birbirine destek olmaları gerektiğini anlamaktayız. Aynı zamanda eşler maddi destek gibi birbirlerine madeni destekte de bulunmaları gerekmektedir.

Sadakat Yükümlülüğü

Sadakat yükümlülüğü duygusal, cinsel ve ekonomik sadakati kapsamaktadır.

Eşlerin Bilgi Verme Yükümlülüğü

Bu yükümlülük ile ilgili bizim kanunumuzda İsviçre Hukukunda olduğu gibi doğrudan bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak TMK m. 186/3’ten çıkarım yaparak eşlerin mali durumlara yönelik birbirlerinden bilgi alma hakkı olduğunu görebilmekteyiz. Aydınlanmak isteyen eş, bunu yargısal yollarlar yapabilme hakkına sahiptir dememiz yanlış olmayacaktır.

Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Boşanma sebepleri, yasalara uygun olarak yapılmış evlilik birliğinin, eşlerin sağ oldukları durumda eşlerin birinin açacağı dava ile evlilik birliğinin sona erdirilmesi olarak tanımlanabilir. TMK 161-186 maddeleri arasında boşanma hükümleri düzenlenmiş olup madde 161-166 da boşanma sebepleri belirtilmiştir.

Belirtilen sebepler haricinde boşanma davası açmak mümkün değildir. Bu sebepler; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelden sarsılması olarak düzenlenmiştir.

Bu sebepleri genel ve özel olarak sınıflandırmak da mümkündür. Kanunda özel olarak düzenlenen boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri, evlilik birliğinin temelden sarsılması ise genel bir boşanma sebebidir. Aşırı borçlanmanın sebep olduğu genel boşanma sebebi, TMK madde 166 ile düzenlenen evlilik birliğinin temelden sarsılması hususudur.

Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması

TMK m. 166’de, ‘’Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.’’ Hükmü düzenlenmiştir. Evlilik birliğinin temelden sarsılması, eşlerin artık evlilik birliğini sürdüremeyerek boşanma davası açması için genel bir sebeptir. Sebebin geçerliliği hakimin taktir yetkisine kalmıştır. Ayrıca bu sebeple boşanma için kusur şartı gerekmemektedir.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır.” hükmünden de anlaşılacağı gibi eşlerin kusursuz olduğu durumda da bu sebeple boşanma davası açılabilmektedir. Maddenin devam fıkralarında davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı olduğu düzenlenmiştir. Buna göre boşanma için kusur şartı ön görülmemiş ise de kusurun davanın sonucuna etki ettiğini söylemek mümkündür. Mahkeme kararları ve hâkim öğreti görüşlerine göre; eşe kötü muamele etmek, hakaret etmek, fiziksel şiddet, aşırı kıskançlık, aşırı borçlanma… gibi sebeplerin evlilik birliğini temelden sarsılmasına yol açtığı kabul edilmektedir.

Evlilikte Aşırı Borçlanma Boşanma Sebeplerinden midir?

Eşlerin birbirlerine olan yükümlülüklerinden yukarıda bahsetmiştim. Eşler evlilik birliğinin mutlu bir şekilde ilerlemesi için özen göstermeleri gerekmektedir. Ayrıca TMK madde 185 fıkra 3 ile düzenlenen sadakat yükümlülüğünde ekonomik sadakat yükümlülüğünden de bahsedilmektedir.

Evlilik birliğinde eşin aşırı borçlanarak görevini yerine getirmeyerek sorumsuz davranması sonucunda evliliğin devam etmesini güçlendirdiğini ve evliliğin temelden sarsıldığını söylemek mümkündür. Evlilik birliğini yıpratan bu davranışın sonunda mağdur olan eş boşanma talebinde bulunabilir. Aşırı borçlanmayla beraber eve haciz gelmesi, müşterek konutun eşyalarını satma gibi nedenler de ekonomik sadakat yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin bir göstergesidir. Ekonomik şiddete uğrayan mağdur eşin boşanmadan önce ve boşanma sırasında bazı koruma tedbirleri alması da mümkündür.

Aile Hukuku Kapsamında Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri

Esasen geçici hukuki koruma tedbirlerini Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda görmekteyiz. Ancak kanun koyucu aile hukuku kapsamında da Türk Medeni Kanunu’nda ‘‘önlem ve tedbir’’ kavramları altında geçici hukuki korumaları düzenlemiştir. Bu geçici hukuki korumalar evlilik birliğinin devamının sağlanması için boşanmadan önce alınabileceği gibi boşanma davası sırasında da alınabilmektedir.

Yukarıda aşırı borçlanma durumunda mağdur eşin alabileceği geçici hukuki korumalar olduğunu söylemiştim. Bunlar: Evlilik birliğini korumaya yönelik olarak eşin belirli mal varlığı üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik ve boşanma davası sırasında eşin malların yönetimine yönelik geçici hukuki korumalardır.

Evlilik Birliğinin Korunmasına Yönelik

Eşler evlilik birliğinin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda; eşlerin evlilik birliğindeki sorunların çözülmesi veya gelecekte çıkabilecek problemlerin engellenmesi için hâkimin müdahalesini isteyebilme hakları vardır. TMK madde 196-201 ile kanun koyucu evlilik birliğini korumaya yönelik geçici hukuki koruma tedbirlerini düzenlemiştir. Bu tedbirlerden biri de eşin belirli mal varlığı üzerindeki tasarrufunun sınırlandırılmasıdır.

TMK madde 199 ‘‘tasarruf yetkisinin sınırlanması’’ başlığı altında ‘‘Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır. “Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir.” düzenlenmesine yer verilmiştir.

Eşlerin belirli mal varlığı üzerindeki tasarrufunun sınırlandırılması hükmünü düzenlemiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere geçici koruma tedbirinin alınabilmesi için evlilik birliğinin ekonomik durumunda tehlikenin meydana gelmiş olması, mali yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi ve eşlerden birinin talebi gerekmektedir. Hakim eşin tasarruf yetkisini belirli bir malvarlığına ilişkin orantılılık ilkesi doğrultusunda sınırlandırır. Aşırı borçlanma durumu, müşterek konuta haciz işlemi uygulanması evlilik birliğindeki ekonomik varlığın tehlikede olduğu durumlardandır.

Boşanma Davası Sırasında Alınabilecek Geçici Hukuki Koruma Tedbirleri Nelerdir?

TMK madde 169 boşanma davası sırasında alınabilecek geçici hukuki koruma tedbirlerini düzenlemiştir. Madde hükmü şöyledir: ‘‘Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.’’ Bu madde ile hâkime taktir yetkisi verilmiştir ve bazı alınabilecek önlemler sayılmıştır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere bu tedbirler karar kesinleşinceye kadar devam eder. Evlilik birliğinin korunması için alınan geçici hukuki koruma tedbirleri boşanma davası sırasında alınan geçici hukuki koruma tedbirlerini engellememektedir.

Evlilik birliğinde meydana gelen ekonomik sorunların boşanmaya sebep olması ile birlikte dava sırasında alınabilecek koruma tedbiri ise “Eşlerin mallarına yönelik geçici hukuki koruma” olacaktır.

Boşanma Davasında Eşlerin Mallarına İlişkin Geçici Hukuki Koruma

Eşler evlilik birliği içerisinde mallar üzerinde tasarruf yetkisine sahiptirler. Eşlerin birbirlerine zarar vermemeleri için bu tasarruf yetkisi hâkim tarafından sınırlandırılabilmektedir. Evlilik birliği içerisinde ekonomik güvenliği tehlikeye atan eş tarafından daha fazla zarara uğramamak için alınabilecek koruma tedbirlerinden biri olan mallara ilişkin geçici hukuki koruma tedbirini hâkim re’sen hükmedebilmektedir. Aynı zamanda tapu siciline şerh edilmesine yönelik de hâkim tarafından bir hüküm verilebilir.

Detaylı bilgi almak için ekibimizden destek alabilirsiniz veya bize iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.


İlginizi Çekebilir: