HUKUK & DANIŞMANLIK
Dava Harçları Nasıl Hesaplanır?
Devletin varlığını sürdürebilmesi ve kamu hizmetlerini yerine getirebilmesi için harcama yapması zorunludur. Vergi ve harçların da içerisinde yer aldığı kamu gelirleri/alacakları; “Devletin egemenlik gücüne dayanmak suretiyle kamu hizmetlerinin oluşturulması ve yürütülmesi için gerekli finansal kaynağın elde edilmesi amacıyla koyduğu malî yükümlülüklerden kaynaklanan alacaklar.” olarak tanımlanmaktadır.[1]
Harçlar devlet tarafından sunulan kamu hizmetlerinden faydalanan kişilerin, bu hizmetlerin yarattığı maliyete katkıda bulunmalarını amaçlamaktadır. Harçlar, “masrafı karşılama” ve “yararlanma” ilkelerine dayanır. Yani, bir kişi belirli bir kamu hizmetinden yararlanmak istiyorsa; bu hizmetin sağlanması için gerekli olan maliyeti karşılamakla yükümlüdür. Bu şekilde, kamu hizmetlerinin finansmanına katkıda bulunulur ve adil bir şekilde dağıtılan hizmetlerden yararlanma sağlanır.
Harçlar, toplumun genel refahını artırmak ve kamu hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kullanılan bir finansman yöntemidir. Bu yazımızda da devletin yargılama faaliyetleri kapsamında bir kamu alacağı olarak alınması gereken yargı harçları ele alınacaktır.
Yargı Harcı Kavramı
Yargı harçları “devletin yargı ve cebri icra organlarının sunmakta olduğu adalet hizmeti nedeniyle kanunla belirtilen tutar ve oranlarda, makbuz karşılığı alınmakta olan para” şeklinde tanımlanmaktadır.[2]
Yargıtay ise bazı kararlarında yargı harcını tanımlamamakla birlikte, onun konuluş amacını açıklayan değerlendirmelere yer vermektedir;
“Mahkemelerin yürüttükleri yargısal faaliyet ve işlemler parasız değildir. Devlet, mahkemeleri işler bir şekilde hak arayanların hizmetinde tutabilmek için bazı giderler yapar (hâkim ve diğer memur aylıkları, bina gideri, kırtasiye ve demirbaş ücreti gibi). Bu giderlerin bir kısmı mahkemelerin faaliyetlerinden yararlananlardan harç olarak alınır.” (Yargıtay 9. HD. 21.01.2014 T., 2013/16507 E., 2014/940 K.)
Yargı organlarının, toplumu oluşturan bireylerin hukuki çıkarları hakkında karar verebilmesi önemlidir. Hizmetten yararlanan bireyler, yargılama sürecinde yapılan masraflara harç vasıtasıyla katkıda bulunarak hem hizmetin finansmanına katkı sağlarlar hem de kendi çıkarlarının korunmasına aktif bir şekilde katılırlar. Bu şekilde, hizmetin sürdürülebilirliği ve toplumun hukukun üstünlüğü ilkesine olan güveni sağlanır. Yargı harçları adil bir adalet sisteminin temel unsurlarından biridir ve yargı harçları ile hizmetin kalitesi ve erişilebilirlik amaçlamaktadır.[3]
Yargı Harçlarının Yargılama Giderleri İçerisindeki Yeri
Yargılama giderleri “bir yargısal koruma faaliyetinin yürütülebilmesi için ödenmesi gereken ve bu nedenle ortaya çıkan giderler” veya “tarafların davanın görülmesi ve sonuçlanması için ödedikleri paranın tümü” şeklinde tanımlanmaktadır.[4]
Yargılama gideri kavramı hukukumuzda geniş anlamda kullanılmaktadır. Bu halde, yargılama giderleri arasında yargılama sırasında yapılan masraflar, yargı harçları ve vekalet ücreti bulunmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Yargılama Giderlerinin Kapsamı” başlıklı 323. maddesinde de yargılama giderleri kavramına dahil olan kalemler sayılmış ve bunlar arasında yargı harçlarına da yer verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi, yargı harçları devletin yargı hizmetlerinin sunulması sırasında yaptığı harcamalara karşılık olarak devlete ödenen zorunlu bir katkı niteliğindedir.
Harçlar Kanunu’nun (HK) 32. maddesine göre;
“Yargı işlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.“
Bu çerçevede, bir dava açılırken yatırılması gereken peşin harçlar ödenmezse, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. HMK’nın 150/4. maddesinde belirtildiği üzere, dosyanın işlemden kaldırılmasından itibaren üç aylık süre içinde yenileme talebinde bulunulmaz ve yatırılması gereken yargı harçları ödenmezse, dava açılmamış sayılır.
Yargı Harçlarının Konusu ve Türleri
Yargı harçları 492 Sayılı Harçlar Kanunu kapsamında düzenlenmiş olup; mahkemeye başvuru, keşif icrası, ilam verilmesi, kanun yolu aşamaları, hükmün icraya konulması gibi yargısal faaliyetlere göre tarifeye bağlanmıştır.
Harçlar Kanunu’nun yargı harçlarını düzenleyen 2. maddesine göre; yargı işlemlerinden Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifede belirtilenler yargı harçlarına tabidir. Ayrıca, Ceza Mahkemeleri‘nde şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alındığı durumlarda da celse harçları hariç olmak üzere Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifeye göre harç alınır.
Mahkeme Harçları
Yargı harçlarının ilki mahkeme harçlarıdır. Mahkeme harçları; başvurma harcı, celse harcı, nispi ve maktu karar ve ilâm harcı, itiraz, istinaf ve temyiz harçları ile keşif harcından oluşmaktadır. Bu mahkeme harçlarının miktarları ve oranları, Harçlar Kanunu‘na bağlı (1) sayılı tarifenin (A) kısmında detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu tarife yargı işlemlerinde ödenecek harçların belirlenmesi ve uygulanması için rehberlik sağlar.
Başvurma Harcı
Başvurma harcı, dava açılırken davacı veya bazı hallerde talepte bulunan tarafından peşin ödenmesi gereken maktu harçtır. Yargıya ilk başvurulan anda hangi tarafın haklı olduğunun bilinememesi sebebiyle başvurma harcı maktu olarak alınmaktadır. Başvurma harcının düşük miktarda olması sebebiyle HMK’nın 323/1. maddesinin (a) bendinde sayılan harçlar (celse ile karar ve ilam harçları) arasında sayılmadığı belirtilmektedir.[5]
Başvurma harcı; hukuk, ceza ve ticaret davalarıyla, idari davalarda ihtilafsız yargı konularında, İcra Mahkemeleri’nde dilekçe veya tutanakla dava açma veya davaya müdahale, tevdi mahallin tayini, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti ile ilgili taleplerde ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurularda alınmaktadır.
Karşılıklı davalarda da Harçlar Kanunu madde 6/1 düzenlemesi gereğince müstakil davalar gibi harca tabi olduğundan bu davalarda da başvurma harcı alınmaktadır. Burada önemle belirtmek gerekir ki; ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarına karşı itiraz taleplerinde başvurma harcı alınmamaktadır.
İlginizi Çekebilir: İcrai (Kesin) Haciz ve İhtiyati Haciz Müesseseleri Arasındaki Farklar Nelerdir?
HMK madde 20/1 hükmü ile de düzenlendiği üzere görevsizlik veya yetkisizlik kararları üzerine iki hafta içerisinde görevli veya yetkili mahkemeye başvurulması halinde başvurma harcı alınmamaktadır.
Celse Harcı
Celse harcı, Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri ile idari yargı mercilerinde, taraflar veya vekillerinin duruşmanın ertelenmesine sebep olunması halinde alınan bir harçtır. Celse harcının ödenmesi için tek şart duruşmanın ertelenmiş olmasıdır. Bu bağlamda, celse harcı duruşmanın bir vergisi değil, yargıyı gereksiz yere oyalamanın bir cezası olarak kabul edilmektedir.[6]
Harçlar Kanunu madde 12’de düzenlendiği üzere; Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri’nde tarafların talebi ve onayı üzerine duruşma ertelenmişse ve önceden yapılabilecek bir işlem gerçekleştirilmemişse, ertelemeye sebep olan taraftan tahsil edilir. Celse harcı, kötü niyetli tarafların veya vekillerin davayı gereksiz yere uzatmalarını engellemek amacıyla uygulanır. Bu nedenle, celse harcı, davanın taraflarını davanın ilerlemesini sağlamaya teşvik eden bir yaptırım olarak değerlendirilir.[7]
Karar ve İlam Harcı
Karar ve ilam harcı, yargılama harçları arasında büyük bir öneme sahiptir. Aynı zamanda, HMK madde 323’e göre yargılama giderleri içinde yer almaktadır. Karar ve ilam harcının temel amacı gereksiz davalara engel olmak, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve diğer tarafı haksız yere zor durumda bırakmayı önlemektir.
Yargıtay da bir dizi kararında karar ve ilam harcının bu özelliğine dikkat çekmiştir. Karar ve ilam harcının tahsil edilmesine yol açan olay, mahkemenin davada ileri sürülen talep hakkında kesin bir karar vermesidir. Başka bir deyişle bu harçlar mahkeme tarafından verilen nihai kararlara bağlı olarak tahsil edilir. Yargılamaya son vermeyen, hakimin davadan elini çekmesini gerektirmeyen, yargılamayı ilerletmeye ve yürütmeye ilişkin olarak verilen ara kararlar bu harç kapsamının dışındadır.
Karar ve ilam harçları, maktu ve nisbi karar ve ilam harcı olmak üzere iki farklı türde bulunur. Dava konusu olan şeyin para ile ölçülebilirliğine bağlı olarak, davanın maktu veya nisbi harca tabi olup olmadığı belirlenir. Bu kural, aynı zamanda devlet hazinesine ödenecek miktarı da etkilediği için kamu düzeni açısından önem taşır.
İlginizi Çekebilir: Tapu İptal ve Tescil Davalarında Vekalet Ücreti ve Birtakım Özel Durumlar.
Konusu belli bir değer içeren davalarda esas hakkında karar verilmesi hâlinde hüküm altında alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifede belirtilen oran üzerinden nisbi karar ve ilâm harcı alınır.[8]
Nispi karar ve ilam harcına tabi olan davalar dışındaki durumlarda karar ve ilam harcı maktu olarak alınır. Buna göre, 2023 yılı için geçerli olan tarife gereğince, uyuşmazlık konusunun belirli bir değerle ilgili olmayan davalarda, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlarla, davanın reddi kararlarında 269,85 TL, bu davalarda esasla ilgili veya tashih talebinin reddine dair Yargıtay ve Danıştay Kararları’nda 562,65 TL, Bölge Adliye Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Yargıtay ve Danıştay’ın icranın tehiri kararlarında 444,60 TL, delil tespiti, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarında 444,60 TL ve açılmış davaların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda 269,85 TL maktu harç alınmaktadır.
İtiraz, İstinaf ve Temyiz Harçları
İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı kanun yolu başvurusu yapıldığında davanın açıldığı sırada olduğu gibi maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcı ödenmesi gerekmektedir (Harçlar Kanunu (1) sayılı tarife III-1 (e)).
Bu bağlamda, öncelikle Yargıtay Hukuk Dairelerine ve Danıştay’a yapılacak temyiz başvuruları dahil olmak üzere Bölge İdare Mahkemelerine ve Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerine yapılacak istinaf yolu başvurularında Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarife uyarınca başvuru harcı alınmaktadır.
İlginizi Çekebilir:
İtiraz, istinaf ve temyiz yollarına başvurulduğunda uygulanacak başvuru harçlarının miktarı, Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin A/IV kısmında belirtilmiştir. Nispi karar ve ilam harcına tabi davalarda ilk derece mahkemesi tarafından verilen ret kararının istinaf ve temyiz edilmesi halinde, başvuran taraftan başvuru sırasında maktu karar ve ilam harcının tamamı peşin olarak alınır. Nispi karar ve ilam harcına tabi davalarda ilk derece mahkemesi tarafından verilen kabul kararlarının istinaf ve temyiz edilmesi halinde ise kanun yoluna başvuran taraftan ilk derece mahkemesince verilen nispi karar ve ilam harcının (dava değerinin binde 68,31 oranıdır) dörtte biri peşin olarak alınır.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararının görevsizlik veya yetkisizlik sebepleriyle kaldırılması halinde karar ve ilam harcı alınmamakta olup başvuru sırasında alınan karar ve ilam harcı iade edilmektedir. Nispi harca tabi davaların reddine ilişkin kararların Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması halinde ise başvurma sırasında alınan karar ve ilam harcı dışında yeniden harç alınmaz. Nispi harca tabi davaların kabulüne ilişkin kararların istinaf veya temyizi halinde ise kanun yoluna başvuran taraftan ilk derece mahkemesince verilen nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır.
Yargıtay, ilk derece mahkemesince verilen asıl karar ister maktu harca ister nisbi harca tabi olsun mahkemece verilen ek kararların istinaf edilmesi halinde istinaf yoluna başvuran taraftan maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiği görüşündedir.
“…İstinaf harçları başvurma harcı ile karar ve ilâm harcından oluşmaktadır. Başvurma harcı harçlar yasasında düzenlenmiş, her yıl değişen maktu bir harç olup istinaf eden tarafından yatırılması zorunludur. İstinaf karar ve ilâm harcı ise ikiye ayrılmaktadır. Buna göre maktu karar ve ilâm harcına bağlı davaların kabul ve reddine dâir kararların ve nispi harca tâbi davaların reddine dâir kararların istinafı hâlinde alınması gereken istinaf karar ve ilâm harcı maktu olup bu harcın tamamı peşin olarak istinaf edenden alınır. Nispi karar ve ilâm harcına tâbi davaların kabulüne (ya da kısmen kabulüne) dâir kararların istinaf edilmesi hâlinde alınması gereken istinaf karar ve ilâm harcı nispi olup, mahkemece alınmasına karar verilen nispi karar ve ilâm harcının dörtte biri peşin olarak (nispi istinaf karar ve ilâm harcı olarak) alınır. Bunun yanında, mahkemece verilen ek kararların istinaf edilmesi hâlinde de (örneğin istinaf talebinin süreden reddine dair ek karar) mahkemece istinaf harç ve giderlerinin alınması gerekir. Ek kararların istinafı hâlinde, ek kararı istinaf edenden öncelikle başvurma harcı alınmalı ayrıca bunun yanında mahkemece verilen asıl karar ister maktu karar ve ilâm harcına tâbi olsun isterse nispi karar ve ilâm harcına tâbi olsun istinaf edenden maktu istinaf karar ve ilâm harcı alınmalıdır.” (Yargıtay 9. HD, 12.12.2017 T., 2017/24255 E., 2017/21001 K.)
Son olarak, maktu karar ve ilam harcına tabi davaların kabul veya reddine ilişkin yerel mahkemece verilen kararların istinaf veya temyiz edilmesi halinde başvuran taraftan maktu karar ve ilam harcının tamamı başvuru sırasında peşin olarak alınmaktadır. Maktu harca tabi davaların kabulüne veya reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararlarının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması halinde başvurma sırasında alınan harç dışında yeniden harç alınmaz. Ancak, maktu harca tabi davaların kabul veya reddine ilişkin verilen kararların Yargıtay tarafından onanması halinde yeniden maktu karar ve ilam harcı alınır.[9]
Keşif Harçları
01 Ağustos 2010 tarihli ve 27659 Sayılı T.C. Resmî Gazete‘de yayımlanan 6009 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile Harçlar Kanununa bağlı (I) sayılı tarifenin A/V kısmına keşif harçları eklenmiştir. Mahkeme harçlarının sonuncusu olan keşif harçları, Harçlar Kanununa bağlı (I) sayılı tarifenin A/V kısmı uyarınca mahkemelerce re’sen veya istem üzerine verilen keşif veya tespit kararlarının yerine getirilmesi için alınan maktu harçlardır.
Islah Harcı
Islah harcı, davalı taraflardan birisinin yaptığı usul işlemini değiştirmesi sonucunda ödenen harçtır. Eğer ıslah sonucunda dava ya da talep konusunun miktar veya değeri artarsa ve artan kısım için harç ödenmesi gerekiyorsa, kişinin ödemesi gereken miktar ıslah harcıdır. Islah harcı hesaplama bu miktar üzerinden yapılır.
Nispi karar ve ilam harcının dörtte biri, dava açarken davacı tarafından peşin olarak ödenir (HK madde 31 uyarınca; peşin alınan karar ve ilâm harcının işin bitiminde ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazla kısım talep üzerinde geri verilir). Nispi harca tabi davalarda ıslah ile dava değerinin arttırılması durumunda artan dava değeri üzerinden bakiye nispi karar ve ilam harcının ödenmesi gerekmektedir.
Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvurularda Alınan Başvurma Harcı
6216 Sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47/2. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular harca tâbidir. Bu doğrultuda bireysel başvuru harcı, devletin AYM aracılığı ile sunduğu bireysel başvuru hakkına ilişkin yargılama hizmetine bireysel başvurudan yararlanan kişinin ödemekle yükümlü olduğu bir katkı niteliğindedir.[10] Maktu nitelikte olan AYM’ye bireysel başvurularda alınan başvurma harcının miktarı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifede gösterilmiş olup 2023 yılı ikinci dönemi için 2.220,60 TL’dir.
Adli Yardımdan Yararlanılması Halinde Harçlar
Adlî yardımın kapsamı HMK madde 335/1’de düzenlenmiştir. Buna göre, adlî yardım kararı yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici muafiyet, yargılama ve takip giderleri için teminat göstermekten muafiyet, dava ve icra takibi sırasında yapılması gereken tüm giderlerin devlet tarafından avans olarak ödenmesi ve davanın avukat ile takibi gerekiyorsa, ücreti sonradan ödenmek üzere bir avukat temini hususlarını kapsar. Adlî yardım kararı kısmî veya tam olabilir. Mahkeme talepte bulunan kişinin karşılayabileceği yargılama giderlerini adlî yardım talebini incelediği sırada belirlemek suretiyle adlî yardım kapsamında yer alan hususların bir kısmından da yararlanmasına karar verebilir (HMK madde 335/2).[11]
Adli yardım kararının sunduğu geçici muafiyet nedeniyle dava veya takip sonucunda adli yardımdan faydalanan bir kişi, haksız çıkarsa, adli yardım kararından kaynaklanan ertelenen tüm yargılama giderleri ile Devlet tarafından ödenen avansları geri ödemekle yükümlüdür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339/1. maddesi, bu durumu ele alırken mahkemenin takdirine dayalı olarak ödenmesi gereken yargılama giderlerinin en fazla bir yıl içinde eşit taksitler halinde ödenmesine karar verilebileceğini düzenlemiştir.
İcra ve İflas Harçları
İcra ve iflas harçları, mahkeme harçlarından sonra ikinci temel grup yargı harçlarını oluşturur ve Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifenin (B) kısmında düzenlenmiştir. Ülkemizde, kişilerin kendi haklarını doğrudan talep etmelerinin yasak olduğu ve mahkeme kararı ile haklı olduklarına hükmedilen davacılara, haklarını elde etmek için icra ve iflas organları aracılığıyla başvurma imkanı verilmiştir.
Mahkeme harçlarına benzer şekilde, icra ve iflas harçları da temel olarak devletin cebri icra faaliyetlerini yürütebilmesi için gerekli olan çeşitli harcamalara katkı sağlamak amacıyla alınır. Bu harçlar, icra veya iflas takibi yoluyla kişisel bir menfaat elde eden bireylerin bu hizmetin mali yükünü paylaşmalarını sağlar ve devletin bu tür hukuki işlemleri yürütebilmesi için kaynak sağlar.[12]
İcra Harçları
Başvurma Harcı
İcra harçlarından biri olan başvurma harcı mahkeme harçlarının bir türü olan başvurma harcıyla benzerlik gösterir ve devletin sunmuş olduğu cebri icra kamu hizmetinden özel bir menfaat sağlayan kişilerin icra organlarının işlem yapmasının yarattığı maliyete katkı sağlamak amacıyla ilamlı veya ilamsız icra takibi talebinde bulunulduğu sırada peşin olarak tahsil edilen maktu bir harçtır.
Başvurma harcının konusu, icra dairesine yapılan ilk başvuruyla cebri icra sürecinin başlatılmasıdır ve bu nedenle ilamlı veya ilamsız icra takiplerinin her ikisinde de başvurma harcı tahsil edilir. Başvurma harcı, talep anında alacaklıdan tahsil edilir, ancak takip sonucunda alacaklı lehine karar verilirse; bu harç borçluya yüklenebilir.
Peşin Harç
Harçlar Kanunu madde 29/1’de peşin harç düzenlenmiş olup; söz konusu madde uyarınca ilâma dayanmayan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin olarak alınır. Madde de açıkça düzenlendiği üzere binde beş oranındaki peşin harç yalnızca ilamsız icra takibine ilişkin taleplerden alınmaktadır. İlamsız icra takibinde bulunabilmek için alacağın varlığını ortaya koyan bir mahkeme ilâmına gerek bulunmadığından; ilamsız icra takibinde peşin harç alınmasının amacının asılsız takip talebinde bulunulmasını engellemek olduğu ifade edilmektedir.[13]
Cezaevleri Harcı
Cezaevleri harcı Harçlar Kanunu’nda ve Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifenin (B) kısmında düzenlenmemiş olmakla birlikte, icra harçları arasında yer almaktadır. Cezaevleri harcı 30 Haziran 1934 Tarihli ve 2548 Sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun’un 1. maddesi ile düzenlenmiştir.
2548 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca icra dairelerince değeri para ile belirlenebilir nitelikte olan ilamlı ve ilamsız alacaklardan tahsil edilen paranın %2’si ve değeri para ile belirlenebilir nitelikte olmayan ilâmların icrası hâlinde tahsil harcının yarısı oranında cezaevleri harcı alınır.
İflas Harçları
İflas prosedüründe borçlunun bütün alacaklılarının, borçlunun tüm mal varlığından tatmin edilmesi amaçlanmaktadır. Bu süreçte, iflas eden borçlunun alacaklıları, borçlunun iflas masasındaki mallarının tasfiyesi ile alacaklarına kavuşmaktadır. Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 18/1 hükmü gereği sadece tacirler iflasa tabidir.
HK 43. maddesi ile bu kuralın istisnaları belirtilerek iflâs yoluyla takibin ancak TTK gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tâbi tutulanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları hâlde iflâsa tâbi bulundukları bildirilen gerçek veya tüzel kişiler hakkında yapılacağı düzenlenmiştir.
Genel (takipli) iflas yoluna başvurulduğunda, icra takibi sırasında olduğu gibi başvurma harcı ile peşin harç alınır. Borçlu, iflas kararı verilmeden önce borcunu öderse, iflas takibi sona erer ve borçludan ödeme emrinin tebliği sonrasında hacizden önce ödenen paralardan alınan tahsil harcı gibi tahsil harcı alınır.
Takipli iflas yoluna başvuran alacaklının önceden ödediği peşin harç, iflas davası aşamasında ticaret mahkemesinde iade edilir veya iflas davasında alınacak nispi harca mahsup edilir. Hem genel (takipli) iflas yolu hem de doğrudan iflas yolu izlendiğinde Ticaret Mahkemesi’nde açılacak iflas davasında alacaklıdan başvurma harcı ve nispi karar ile ilam harcının dörtte biri alınır.[14]
Ticaret Mahkemesi tarafından iflas kararı verilmesine kadar olan aşamada alınan harçlar, mahkeme ve icra harçlarını içerir. Harçlar Kanunu’na bağlı olan iflas harçları, iflasın açılması ve iflas masasına katılma talebi üzerine alınan maktu başvurma harcı ile iflasta paylaşılan paraya ilişkin nispi harçtan oluşur.
Konkordato Harçları
Konkordato, borçlarını ödemek isteyen, ancak mevcut durumda borçlarını ödemesi mümkün olmayan dürüst bir borçlunun belirli bir zaman dilimde alacaklıları tarafından kabul edilen ve Ticaret Mahkemesi’nce tasdik edilen teklifi doğrultusunda ödemesini mümkün kılan bir imkândır.[15]
Konkordato harçları Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin B/II kısmında düzenlenmiş olup; konkordato süreci borçlunun dilekçe ile Ticaret Mahkemesine konkordato projesini vermesiyle başlar. Bu başvuru ile konkordato talep eden borçlu maktu başvurma harcını ödemek zorundadır.
Haciz, Teslim ve Satış Harcı
Haciz, teslim ve satış harcı, 23 Temmuz 2010 Tarih ve 6009 Sayılı Kanun ile Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin İcra ve İflas Harçları başlıklı (B) bölümüne eklenmiştir. Buna göre, söz konusu tarifenin aynı bölümünde verilen icra ve iflas işlemlerinin daire dışında memur eliyle yerine getirilmesi halinde her bir işlem için maktu bir harç ödenmektedir. 2023 yılı için bu tutar 633,60 TL’dir.
Tahkim Yargılamasında Harçlar
Harçlar Kanunu’nun “Hakem Kararları” başlıklı 3. maddesindeki düzenlemeye göre; hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre karar ve ilam harcı alınır. Yabancı hakem kararları ile Kanun gereğince tahkim yolu ile halli mecburi olan davalardan da aynı suretle harç alınmaktadır.
Sigorta Tahkim Komisyonu Harç ve Ücretleri
14.06.2007 Tarih ve 26552 Sayılı T.C. Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuştur.
Komisyon, tahkim sistemi ile sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan tüm uyuşmazlıkların çözümünü amaçlamaktadır. Bu kapsamda, sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlığa konu miktara göre başvuru ücreti almaktadır. Uyuşmazlığa konu miktar 0 – 5.000 TL arasında ise 200 TL, 5.001 – 10.000 TL arasında ise 450 TL, 10.001 – 30.000 TL arasında ise 650 TL ve son olarak 30.000 TL’nin üzerindeki tutarlarda uyuşmazlık tutarının %1,5’u (En az 650 TL olmak üzere) kadar başvuru ücreti alınmaktadır. Bunun yanında komisyona yapılan başvuru sonrasında, uyuşmazlık tutarının arttığı durumlarda (ıslah) eksik harç tamamlatılmaktadır.
Türkiye Barolar Birliği Tahkim Merkezi Harç ve Ücretleri
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 110. maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) görevleri arasında yer alan ve Avukatlık Hukuku’na ilişkin görevler kapsamında olmak üzere; avukatların birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde güveni sağlamaya, avukatlık mesleğinin saygınlığını korumaya, meslekî dayanışmanın sağlanması ve devamlılığına yönelik olarak, tahkime elverişli tüm uyuşmazlıkların adalete uygun ve ivedilikle çözümlenmesi amacıyla, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na bağlı olarak Türkiye Barolar Birliği Çalışma ve Danışma Kurulları Temel Yönergesi ve Türkiye Barolar Birliği Tahkim Merkezi Yönergesi’nde düzenlenen esaslar çerçevesinde faaliyet göstermek üzere Türkiye Barolar Birliği Tahkim Merkezi kurulmuştur.
Söz konusu tahkim merkezine yapılacak başvurularda da başvurma ücreti, her başvuru için 1000 TL’den az olmamak üzere dava değerine göre belirlenen hakem ücretinin %10’u oranında başvuru ücreti ile konusu para ile ölçülebilen uyuşmazlıklar yönünden uyuşmazlık miktarına göre hakem ücreti alınmaktadır.
İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC) Harç ve Ücretleri
İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), gerek Türkiye’deki gerekse yurt dışındaki ticari aktörler arasındaki uyuşmazlıkların çözümlenmesi için tahkim ve arabuluculuk hizmeti sunan, bağımsız, tarafsız ve özerk bir kurumdur. İstanbul Tahkim Merkezi, herhangi bir üyelik şartı aramaksızın uyuşmazlık çözümü konusunda tüm taraflara hizmet vermektedir. İşbu tahkim merkezinde de uyuşmazlık konusunun değerine bağlı olmadan 500 TL başvuru harcı ile uyuşmazlık tutarına göre değişen oranlarda idari masraf ve tek hakem – hakem kuruluna göre değişen hakem ücretleri alınmaktadır.
İstanbul Ticaret Odası Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (İTOTAM) Harç ve Ücretleri
Üyelerine 1979 yılından beri tahkim hizmeti veren İstanbul Ticaret Odası, 6100 Sayılı HMK uyarınca; Tahkim – Uzlaştırma – Hakem Bilirkişilik Yönetmeliği kapsamında kendine özgü kurallar içeren bir tahkim sistemi ile hizmet vermektedir. Tahkime ilişkin hükümleri 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri ile uyumlu olan İTO Tahkim sistemi, “türü kendine özgü” kurallar içeren bir tahkim sistemi uygulamaktadır.
- İTOTAM nezdinde dava açılabilmesi için 400 TL başvuru harcı yatırılması gerekmektedir.
- İTOTAM nezdinde Acil Durum Hakem başvurusunda bulunulabilmesi için ise 750 TL başvuru harcı ve 25.000 TL acil durum hakemi ücreti yatırılması gerekmektedir.
Diğer Harçlar
Vekalet Harcı
Avukat, dava sürecinin her aşamasında, vekaletname sunarak ve vekaletnameye ilişkin vekalet harcı ve pulunu ödeyerek davaya katılabilir. Uygulamada, avukatın temsil ettiği işlemlerde, öncelikle vekaletnamenin dosyaya sunulması gerektiği gibi vekalet harcının ödenmesi de gerekmektedir. Bu uygulamada vekalet harcı ya da vekalet suret harcı olarak bilinir ve suret harçları kategorisi altında düzenlenmiştir.
Baro Pulu
Baro pulunun vekaletnameye yapıştırılması, zorunlu bir uygulamadır ve Avukatlık Kanunu’nun 27. maddesi gereği, pulsuz vekaletnameye dayanarak işlem yapılamamaktadır. Ancak, bu pul uygulamada yargılama gideri olarak kabul edilmemektedir. Bu çıkarım, yargılama sonunda davayı kaybeden tarafa yüklenmediği için ortaya çıkmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 323. maddesinde baro pulu açık bir şekilde yargılama gideri olarak belirtilmemiş olsa da 1-ç bendinde vekaletname düzenlenmesine ilişkin giderler ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade, baro pulunun HMK’ye göre bir yargılama gideri olarak kabul edilmesi gerektiği şeklinde yorumlanmıştır. Ancak, uygulamada, bu pul yargılama gideri olarak kabul edilmez ve avukatın vekaletname düzenlemesi sırasında ödemesi gereken bir masraf olarak kabul edilir.
Suret Harcı
Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin “Diğer Yargı Harçları” başlığı altında düzenlenen suret harcı, ilamın her sayfasının suretinden, mahkeme ve merci zabıtnameleri ile diğer evrakın beher sayfasının suretlerinden, avukatların tasdik ettiği vekaletname suretlerinden, Sulh Hakimi tarafından tasdik edilen vekaletname suretlerinden ve resen verilmesi icap eden suretler hariç olmak üzere Ceza Mahkemeleri’nden alınacak suretlerden alınmaktadır.
Muhafaza Harçları
Adliye veznelerinde tevdi olunan kıymetli eşyanın kabul ve muhafazası için, muhafaza olunan değer üzerinden bir yıla kadar binde 11.38, bir yılı geçen her yıl ve kesirler için binde 5,69 oranlarında muhafaza harçları alınmaktadır.
Defter Tutma Harçları
Defter tutma tahrir işlerinde (151,80 TL)’den az olmamak üzere, deftere kaydolunan değer üzerinden binde 4,55 oranında nisbi harç, miras işlerinde defter tutulması halinde; mevcut ve alacak bakiyesi oluşmuş ise bu bakiye üzerinden binde 4,55 oranında nisbi harç, borç bakiyesi hasıl olmuş veya mevcut ve alacaklar ile borçlar bakiyesi eşit ise 414,60 TL maktu harç ve son olarak iflas dairesi tarafından tutulacak defterlerden 414,60 TL maktu harç defter tutma harcı olarak tahsil edilmektedir.
Mirastan Kaynaklı Harçlar
Terekenin tahrir ve tespiti ile mirasın taksimi, tasfiyesi ve idaresinde, bunların konusunu teşkil eden değerler üzerinden binde 4,55 oranında hesaplanan nisbi harç alınmakla birlikte miras idaresinde her sene ve kesirler için harç alınmaktadır. Vasiyetname tanzimine ilişkin ise belli bir meblağı ihtiva edenlerden binde 1,13 oranında nisbi harç ile belli bir meblağı ihtiva etmeyenlerden 562,65 TL maktu harç alınmaktadır.
Harçlardan İstisna veya Muafiyet Halleri
Yargı harçlarından istisna olmak ve yargı harçlarından muafiyet, farklı kavramlardır. Harçtan istisna olmak, harç konusu iş ve dava ile ilgilidir. İşte veya davada taraf olan herkes, Kanun’da belirtilen ayrıcalıktan yararlanır ve bu durumlarda yargı harcı hiçbir zaman doğmaz.
Harçtan muafiyet ise harca tabi olan iş veya dava ile ilgili değil, bu iş veya davada taraf olan kişiye tanınır. Bazı kişi ve kurumlara tanınan harçtan muafiyet, aynı iş veya dava ile ilgilenen diğer kişiler için geçerli olmayabilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 123/1. maddesinde, özel kanunlarda harçtan muaf tutulan kişiler ve istisna edilen işlemler belirtilerek bu ayrım vurgulanmıştır. Bir tarafın yargı harcı ödeme muafiyeti, diğer tarafın da yargı harçlarından muaf olduğu anlamına gelmez. Her iki tarafın yargı harçları üzerlerine düşen yükümlülüklere tabidir.
Bu kapsamda, Harçlar Kanunu madde 14 uyarınca; erler ve ihtiyaçları devlet tarafından karşılanan onbaşı ve çavuşlar, bu sıfatlarının devamı süresince yapacakları adliye işlemlerinden ötürü yargı harçlarından muaftır. İş Kanunu’na tabi, gündelikleri veya aylık ücretleri 16 yaşını doldurmuş işçiler için belirlenen asgari ücreti geçmeyen işçiler ve çırakları, İş Mahkemeleri’nde açacakları davalar ile bu mahkemelerden almış oldukları ilamların takiplerinde harçtan muaftır. Harçlar Kanunu madde 13/1 (j) uyarınca genel bütçeye dâhil idarelerin Harçlar Kanununun (1) ve (3) sayılı tarifelerine giren tüm işlemleri harçtan müstesnadır.
Aynı hükme göre; bu işler için hesaplanacak harçların, genel bütçeye dâhil idarelerin haklılığı ölçüsünde karşı taraftan tahsil edilmesine ilgili mercii tarafından karar verilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi uyarınca, yabancı ülkelerin Türkiye’de bulunan elçi, maslahatgüzar ve konsolosları ile elçilik ve konsolosluklarına mensup olan ve o memleketin uyrukluğunda bulunan memurlar ve Türkiye’de resmi bir göreve atanmış olanlar, bu sıfatlarından dolayı yapacakları harca konu işlemler için, karşılıklı olarak Harçlar Kanunu’nda belirtilen harçlardan muaftır.
Bu muafiyet, “diplomatik muafiyet” olarak adlandırılır ve Uluslararası Kamu Hukuku’ndan kaynaklanan genel bir ilkedir. Bu muafiyet, yalnızca yargı harçlarını değil, diğer belirli koşulların sağlandığı takdirde Harçlar Kanunu’nda yer alan tüm harçları kapsar.[16]
Bunların yanında, özel kanunlar ile harçtan muafiyet tanınan tüzel kişilerden harç alınmamaktadır. Bu tüzel kişilere örnek olarak 5502 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca SGK, 1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 19/B (a) maddesi uyarınca, 1581 Sayılı Kanun’a göre kurulacak ve kurulmuş sayılan kooperatifler, 1606 Sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesi uyarınca Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü vb. kurumlar, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu madde 140 uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) her türlü harçtan muaftır.
Harçların Ödenmesi ve AATÜHK Uyarınca Tahsili
Yargı harçlarının ödenmesi usulü, yeri ve zamanı Harçlar Kanunu madde 25 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup; bu hükümler uyarınca yargı harçları makbuz karşılığında ve harca konu olan işlemleri yapan mahkeme veya daire tarafından alınır. (1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenmektedir.
Mahiyetleri itibariyle işin sonunda hesap edilerek alınması gereken harçlar ise harç alacağının doğmasından itibaren 15 gün içinde ödenir. Harcın Kanun’da belirtilen şeklinde peşin veya süresinde ödenmemiş olması halinde harcın gereği işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam edilmektedir.
Tarifede belirtilen nisbi harçlardan karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Burada önemle belirtmek gerekir ki; bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.
İcra takiplerinde ise tahsil harcı alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir. Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar. İlama dayanmayan takiplerde alacak miktarının binde beşi oranındaki harç peşin alınmaktadır.
Peşin harçlar takip sonrası alınacak asıl harca mahsup edilmektedir. İlama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemeye başvurmak zorunda kaldığı hallerde ise takipte peşin alınan harç kendisine iade edilir veya istek üzerinde mahkeme harçlarından mahsup edilir.
Kaynakça
- İbrahim Barış SAYAR, Adalete Erişim Hakkı Bağlamında Yargı Harçları, Temmuz 2018, Ankara
- Burak PINAR, Yargı Harçları, 2003, İzmir
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
- 492 Sayılı Harçlar Kanunu
Referanslar
- [1] Tanım için bkz. Edizdoğan/Çetinkaya/Gümüş, (2017), s. 114; Akdoğan, (2016), s. 106; Pınar, B. (2003). “Yargı Harçları”, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir, s. 3.
- [2] Tanım için bkz. Özekes, M., Pekcanıtez, H., Akkan, M., Korkmaz, H. T. (2017). Medenî Usûl Hukuku. (Birinci Baskı). İstanbul: On İki Levha Yayıncılık. s. 2386.
- [3] Detaylı bilgi için bkz. Pınar, B., Meriç, N. (2009). “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yargı Harçlarına Bakışı: Yiğit ve Ülger Davaları Işığında Hak Arama Özgürlüğü ve Yargı Harçları İlişkisi”. TBBD, 2009 (84), s. 199 vd.; Furtun, (2012), s. 478.
- [4] Tanımlar için bkz. Atalay, Pekcanıtez Usûl, (2017), s. 2385. – Kuru, B. (2016). İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usûl Hukuku. (Birinci Baskı) s. 814.
- [5] Bilgi için bkz. Umar, B. (2011). Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi. (Birinci Baskı). Ankara: Yetkin Yayınları, s. 902.
- [6] Detay için bkz. Papakçı, (2016), s. 16.
- [7] Ayrıca bkz. Aldemir, (2017), s. 332; Rüzgaresen, (2001), s. 74
- [8] Konu için bkz. Postacıoğlu/Altay, (2015), s. 974.
- [9] Detaylı bilgi için bkz. Öner/Değirmenci, (2017), s. 114.
- [10] Ayrıca bkz. Ekinci, H. (2015). “Bireysel Başvuru Harcı ve Adlî Yardım”. Haşim Kılıç’a Armağan. C. 2. Ankara: Anayasa Mahkemesi Yayınları, s. 1377.
- [11] Detay için bkz. Atalay, Pekcanıtez Usûl, (2017), s. 2430.
- [12] Detaylı bilgi için bkz. Köksoy, M. (2016). “Hukukî Güvenlik İlkesi Açısından Takip Ekonomisi”. GÜHFD, 20 (3), 53-85, s. 64- 65
- [13] Detay için bkz. Pınar, (2009), s. 198; Öner/Değirmenci, (2017), s. 123; Demir/Demir, (2017), s. 19.
- [14] Ayrıca bkz. Pınar, (2009), s. 211.
- [15] Tanım için bkz. Öner/Değirmenci, (2017), s. 133; Pınar, (2009), s. 213.
- [16] Detalı bilgi için bkz. Pınar, (2003), s. 149.