[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Geçmişe Dönük Nafaka (Birikmiş Nafaka) Nedir?

Yazarlar: BÜŞRA ERMAN, ECENUR SÖNMEZ, BATUHAN DOĞAN, NİL ÖZDOĞAN
Geçmişe Dönük Nafaka (Birikmiş Nafaka) Nedir?

Nafaka, kişinin bakma ve gözetme yükümlülüğü olduğu kişiye, mahkeme kararıyla verdiği aylıktır. Türk Medeni Kanunu’nda (TMK); yardım nafakası, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası ve iştirak nafakası olmak üzere dört çeşit nafaka düzenlenmiştir.[1] Geçmişe dönük nafaka (birikmiş nafaka) ise, bakmaya yükümlü olan kişi tarafından ödenmeyen nafakaların geriye yönelik toplamıdır.

Geçmişe Dönük Nafaka Miktarı Nasıl Belirlenir?

Mahkeme, nafaka miktarını; nafaka türü, nafaka alacaklısının asgari geçim masrafları, nafaka yükümlüsünün ödeme kabiliyeti ve somut olayın özelliklerini göz önünde bulundurarak tayin etmektedir.[2] Geçmişe dönük nafaka miktarı, mahkeme tarafından belirlenen ve ödenmeyen miktar kadardır. Alacaklı, nafakayı geç elde ettiği için mahrum kalma bedeli olarak geçmişe dönük nafaka miktarına faiz de talep edebilmektedir.

Geçmişe Dönük Nafakaya İlişkin Talep ve Şikayetlerde Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Boşanma davasında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri ya da boşanma davasının açılmasından önce son defa altı aydır birlikte oldukları yerde görevli Aile Mahkemesidir. Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında yetkili mahkeme, nafaka alacaklısının yerleşim yerindeki Aile Mahkemeleridir (TMK md. 177).[3]

Ödenmemiş nafakaların tahsili için yetkili icra dairesi, nafaka borçlusunun yerleşim yerindeki icra daireleridir. İşbu nafaka konulu icra takiplerine ilişkin şikayetlerde ise yetkili mahkeme icra takibinin yapıldığı yerdeki İcra Ceza Mahkemeleridir.

Geçmişe Dönük Nafaka Alacağında Zaman Aşımı Süresi Ne Kadardır?

Geçmişe dönük nafaka alacaklarının zaman aşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’na (TBK) göre on yıldır.[4] Alacaklı, nafaka ödemesi geciktiği an itibariyle on yıl içerisinde icra takibi başlatabilmektedir. On yıllık zaman aşımına uğranılan nafaka borcuna ilişkin icra takibi başlatılamaz.

Geçmişe Dönük Nafaka İçin İcra Takibi Nasıl Yapılır?

Geçmişe dönük nafaka alacaklarının tahsili için ilamlı icra takibi başlatabilmesi mümkündür.[5] Mahkeme ilamı ile nafaka ödeme yükümlülüğüne tabi tutulan ve nafaka borcunu yerine getirmeyen taraf aleyhine ilamlı icra yoluyla takip başlatılabilecektir.

İlginizi Çekebilir: İcra Takibinin İptali ve Ertelenmesi.

Bu yönde itirazlarda görevli mahkeme, İcra Ceza Mahkemesidir. Yer bakımından yetkili mahkeme ise icra takibinin yapıldığı yerdeki İcra Ceza Mahkemesidir. Nafaka alacaklısı, yetkili ve görevli mahkemeye sözlü ya da yazılı başvurarak geçmişe dönük nafaka talepli olarak icra takibi başlatabilmektedir.

Madde 177 – Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Madde 178 – Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.[6]

İlamlı icra takibi ve haciz işlemleri, ödeme emrinin kesinleşmesi ile birlikte yapılabilmektedir. Bunun üzerine, takip talebi alacaklı tarafından icra müdürlüğüne yollanır ve borçlu olan tarafa ödeme emri gönderilmektedir. Borç, ödeme emrine rağmen 7 gün içerisinde ödenmediği takdirde, alacaklı taraf, İcra Müdürlüğü’ne haciz talebini iletebilmektedir. Yapılacak araştırma neticesinde borçlu tarafın taşınır ve taşınmaz malları üzerinden haciz şerhi işleme alınmaktadır.

İlginizi Çekebilir: Hacze Kabil Olan ve Olmayan Mallar.

2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 82. maddesinin 9. fıkrası doğrultusunda emekli maaşının haczedilemez oluşu esastır. 5510 sayılı Kanun’un 93. maddesi;

Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.

Hükmünü amirdir. Ancak, ilgili hükmün istisnası olarak nafaka alacağı sebebiyle, borçlunun emekli maaşının dörtte birine kadar hacze başvurmak mümkündür.

Konuyla ilgili olarak Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/11028 Esas, 2015/13315 Karar sayılı ilam uyarınca:

‘’Somut olayda takibe konu edilen alacağın nafaka alacağı olduğuna ve aylık nafaka miktarı Mahkeme tarafından belirlendiğine göre, işleyen aylık nafakanın tamamı için ve birikmiş nafaka alacağı için de bakiye maaşın ¼’ü oranında haczinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde Mahkemece şikâyetin reddi yerine yazılı şekilde şikâyetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.’’

Yargıtay içtihadından da görüldüğü üzere, birikmiş nafaka alacağı için emekli maaşı haczedilebilmesi mümkündür.

Aylık nafaka ise borcu öncelikli alacaktır ve ödeme emrine rağmen ödenmediği takdirde suç oluşturur. Nafaka ödememe suçu, geriye dönük üç aylık nafakanın ödenmemesi durumunda meydana gelecektir. Başlatılan ilamlı icra takibine karşın nafaka borçlusunun nafaka borcunu ödememesi nedeniyle, tazyik hapsi ile cezalandırılması için şikayetçi alacaklı taraf, şikayetini icra ceza mahkemesine yapabilecektir.

Alacaklının, mahkemeye yazılı veya sözlü şekilde başvurabilmesi mümkündür. Aylık nafakanın ödeme tarihinin üzerinden üç ay geçmesi halinde nafaka ödememe suçu ile şikayet yoluna gidilemez. Ödeme tarihinden itibaren üç ay içerisinde şikayet yoluna başvurulmalıdır. Yasal süre içerisinde şikayet edilen borçlu hakkında İcra Ceza Mahkemesi, üç aya kadar tazyik hapis cezası kararı verebilmektedir.

İcra ve İflas Kanunu md. 344: Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.

Birikmiş nafaka borcu adi alacak olduğu için, borçlu hakkında ödeme/icra emrine dayalı olarak İİK md. 344’e dayalı tazyik hapis cezası verilemez.[7] İcra takibi yalnızca geçmişe dönük nafakaya ilişkin ise, borcu ödememek borçlunun cezai sorumluluğunu doğurmaz.[8]

Konuyla ilgili olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 1991/53 Esas, 1991/79 K. Sayılı içtihadına göre;

‘’Birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olup ve bu alacağa ilişkin ödememenin İİK 344.maddesinde belirtilen suçu oluşturmayacağı, borçlu sanığın icra emrinin tebliğinden şikâyet tarihine kadarki sürede en az bir aylık cari nafaka alacağının bulunmadığı gözetilmeden sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi mümkün değildir.

Şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Yargıtay içtihadından da görüleceği üzere, birikmiş nafaka alacakları, alelade borç niteliği taşımaktadır. Yargıtay kararına göre de birikmiş nafaka alacakları için yapılacak şikayetlerde nafaka hapsi cezası verilememektedir.

Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2011/1865 Esas, 2011/4409 Karar sayılı ilamı ise:

‘’Dosya kapsamına göre, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 29/06/2009 tarihli ve 2009/4392-4761 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, birikmiş nafaka alacağının adi alacak hükmünde olması ve bu nitelikteki bir borcun nafaka alacağını ödememe suçunu oluşturmayacağının anlaşılması karşısında, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir.’’

Şeklindedir.

Sonuç

Sonuç olarak, geçmişe dönük nafaka, boşanma sürecinde veya sonrasında eski eşin geçmiş dönemdeki maddi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ödenen bir tür yükümlülüktür. Bu tür bir nafaka talebi, genellikle davalı tarafından belirli bir süre zarfında ödenmesi gereken birikmiş nafaka olarak adlandırılır. Bu bağlamda, geçmişe dönük nafaka ve birikmiş nafaka kavramları, hukuki süreçlerde sıklıkla önemli bir rol oynar. Her iki tarafın da haklarını ve yükümlülüklerini anlaması, adil bir şekilde düzenlenen nafaka ödemeleri için önemlidir.


Kaynakça

  • YAZICİ Burçin, İcra ve İflas Hukukunda Nafaka Alacağı, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum-2021.
  • SIRMA Özgecan, Yoksulluk ve İştirak Nafakası, İstanbul Kültür Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul-2021.
  • AYDEMİR Efrail, Hukuk Uygulamasında Faiz, Adalet Yayınları, 2014.
  • Türk Medeni Kanunu (4721), T.C. Resmî Gazete, 24607, 22 Kasım 2001.
  • Türk Borçlar Kanunu (6098), T.C. Resmî Gazete, 27836, 11 Kasım 2011.
  • İcra ve İflas Kanunu (2004), T.C. Resmî Gazete,2128, 9 Haziran 1932.

Referanslar

  1. Türk Medeni Kanunu, Kabul Tarihi: 22.11.2001, 24607 sayılı Resmî Gazete.
  2. YAZICİ Burçin, İcra ve İflas Hukukunda Nafaka Alacağı, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum-2021, s. 17.
  3. Türk Medeni Kanunu, Kabul Tarihi: 22.11.2001, 24607 sayılı Resmî Gazete.
  4. Türk Borçlar Kanunu, Kabul Tarihi: 04.02.2011, 27806 sayılı Resmî Gazete.
  5. YAZICİ Burçin, İcra ve İflas Hukukunda Nafaka Alacağı, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum-2021, s. 89-90.
  6. Türk Medeni Kanunu, Kabul Tarihi: 22.11.2001, 24607 sayılı Resmî Gazete.
  7. Yargıtay 16 HD., E. 2010/435, K. 2010/1603, T. 01.03.2010
  8. Uyar, Nafaka Borcunu Ödememe, 425.