[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Genel Haciz Yolunda Ödeme Emri (Haciz Yoluyla Takip)

Yazarlar: ADEM BURAK YILMAZ, LAÇİN KAVAK
Genel Haciz Yolunda Ödeme Emri

İcra takibinde borçluya yönelik olarak yapılan ilk icra takip işlemine ödeme emri denilmektedir. Ödeme emrinde bulunması gereken zorunlu unsurlar İcra ve İflas Kanunu (İİK) madde 60’da gösterilmiştir.

Genel Haciz Yoluyla Takip Nedir?

Para ve teminat alacakları için başvurabilen ve takibin başlaması için herhangi bir belgeye ya da ispat aracına gereksinim olmayan ilamsız takip yoluna genel haciz yoluyla takip denir.

Kambiyo senedine, ilama ya da ilam niteliğinde belgeye bağlı olmayan veyahut rehinle de güvence altına alınmayan para ve teminat alacakları için başvurulacak olan takiptir. Burada bahsedilen para Türk parasıdır. Şayet alacak yabancı para birimi cinsindeyse hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği belirtilerek takip işlemi yapılır. Altın alacakları için genel haciz yolu ile takip yoluna başvurulamayacaktır.

Genel haciz yoluyla ilamsız takipte öncelikle alacaklı kişi icra dairesine başvurmalı ve takip talebi vererek takibi başlatmalıdır. Bunun üzerine icra dairesi tarafından borçluya bir ödeme emri gönderilir.

Şayet borçlu 7 gün içerisinde icra dairesine sözlü ya da yazılı itirazda bulunmazsa takip kesinleşir. Borçlunun itiraz etmesi ve itirazının yersiz bulunması sonucunda da bu sonuca varılır ve takip kesinleşir. İtiraz haklı bulunursa takip sona erer.

Takibin kesinleşmesinin akabinde borçlu şayet borcunu ödemezse borçlunun borcu değerindeki malları haczedilir ve alacaklının talebiyle söz konusu mallar satışa çıkarılır, Satış bedelinden öncelikle masraflar ödendikten sonra kalan bedel alacaklıya ödenir Halen kalan bedel var ise bu da borçluya iade edilir. Borçlunun borcunu ödemeye yetecek kadar malı yoksa alacaklıya aciz belgesi verilecektir.

Ödeme Emri Nedir?

Genel haciz yoluyla takip, alacaklının icra dairesine yapacağı takip talebiyle başlar. Usulüne uygun şekilde yapılmış takip talebini alan icra müdürü, ödeme emri düzenleyerek borçluya gönderir. Ödeme emrinde, alacaklıya ve borca ait bilgiler ile ödeme emri tebliğ edildikten sonra borçlunun ne yapması gerektiğini gösteren ihtarlar bulunur.

Bu aşama borçlu açısından son derece önemlidir. Ödeme emrini tebliğ alan borçlunun önünde 7 günlük bir süre bulunmaktadır. Bu süre içerisinde borçlu ya borcu ödeyecek ya da itiraz edecektir. Ancak bu sürede ödeme yapılmaz ve borca da itiraz edilmezse takibin kesinleşmesi söz konusu olacağı gibi, mal bildiriminde bulunulmamış veya gerçeğe aykırı mal beyanında bulunulmuş ise borçlunun hapisle cezalandırılması dahi gündeme gelebilecektir.

Ödeme Emrinde Bulunması Gereken Unsurlar Nelerdir?

İcra ve İflas Kanunu madde 60’a göre icra müdürü takip talebinin İcra ve İflas Kanunu’nda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılır.

Ödeme emrinde bulunması gerekenler:

  1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları;

a-) Alacaklının ve varsa kanunu temsilcisinin adı soyadı, ödemenin yapılacağı banka bilgileri ve hesap bilgileri, varsa T.C Kimlik numarası veya vergi kimlik numarası,

b-) Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa T.C Kimlik numarası veya vergi kimlik numarası ile yerleşim yeri,

c-) Alacağın veya istenen teminatın Türk parası ile tutarı, faizli alacaklarda faizin işlemeye başladığı gün, faiz miktarı. Alacağın yabancı para alacağı olması halinde ise hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği,

d-) Senet, senet yoksa borcun sebebi,

e-) Hangi takip yolunun seçildiği,

f-) Alacağın belgeye dayanması halinde belgenin aslı veya alacaklı yada vekili tarafından aslı gibidir yapılmış sureti.

  1. Borcun ve masrafların yedi gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan banka hesabına ödenmesi, borç, teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde gösterilmesi ihtarını,
  2. Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi; aksi halde icra takibinde senedin kendisinden sadır sayılacağı, Senet altındaki imzayı reddettiği takdirde icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada hazır bulunması; buna uymazsa vakı itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verileceği, Borcun tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazı varsa bunu da aynı süre içinde beyan etmesi ihtarını,
  3. Senet veya borca itirazını bildirmediği takdirde yukarda yazılı yedi günlük süre içinde 74 üncü maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik olunacağı; mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarını,
  4. Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği beyanını,

İçerir.

Ödeme Emri ile İlgili Yargıtay Kararları Nelerdir?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/495 K. Nolu  kararında icra müdürlüğünce borçluya yanlış ödeme emrinin gönderilmesinin süresiz şikayete tabi olduğunu belirmiştir. İlgili karar özetinde bu husus: “İstek, şikayete ilişkindir. Borçlu adına 10 nolu ödeme tebliğ yerine genel haciz yoluna ait ilamsız takiplere mahsus 7 örnek nolu ödeme emri gönderilmiştir. Bu yöndeki işlem seçilen takibin şekline de uygun değildir. Bu tür uygulamanın bir hakkın yerine getirilmemesine veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasına neden olacağı açıktır. Nitekim İİK’nin 16/son maddesinde yer alan -Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir- şeklindeki hüküm ile bundan zarar gören kişinin başvurusu da herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır. Bu hal uygulama ve doktrinde süresiz şikayet olarak adlandırılmaktadır. İcra müdürlüğünün anılan işlemi ile bir hakkın yerine getirilmemiş veya sebepsiz sürüncemede bırakılmış olması karşısında, bundan zarar gören alacaklının başvuruş herhangi bir süreye tabi değildir. Mahkemece, alacaklının süresiz şikayete tabi bir hale ilişkin şikeyetinin kabulü gerekirken süre aşımından reddi isabetsizdir.” şeklinde belirtilmiştir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi K. 2017/15655 sayılı kararında ödeme emrinde, icra dairesine ait banka hesap bilgilerinin bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini istemesinin reddedilmesi kararını bozmuştur. Bu husus ilgili kararda: “Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun; ödeme emrinde, icra dairesine ait banka hesap bilgilerinin bulunmadığı, dolayısıyla ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; İİK’nun 60. maddesi gereğince, banka hesap bilgilerinin yalnızca takip talebine yazılmasının zorunlu olduğu, somut olayda takip talebinde banka hesap bilgilerinin yer aldığı, bu bakımdan yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 6352 sayılı Yasanın 10.maddesi ile değişik İİK’nun 60/2. maddesi çerçevesinde, icra dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmesi zorunlu olup, sonradan tamamlanarak bu eksikliğin giderilmesi mümkün değildir. Somut olayda, ödeme emrinde, borçlu tarafından ödemelerin yapılacağı icra dairesine ait banka adı, hesap numarası ve Iban numarasının bulunmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” şeklinde belirtilmiştir.

Ödeme emrinin, İİK’nun 60. maddesi ve İcra ve İflâs Kanunu Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olup, anılan hükümlere aykırı olarak ödeme emrine herhangi bir ibarenin eklenmesi mümkün değildir. Bu husus Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin K. 2017/5861 Sayılı kararında: “Alacaklı tarafından, borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrine eklenen “borcunuzu itiraz süresi içerisinde öderseniz takip toplam: 50.214,00 TL, vekalet ücreti 4.367,65 TL, harç: 2.316,54 TL, masraf 18,20 TL, toplam borç 56.916,39 TL, günlük faiz 14,38 TL ödemeniz gerekmektedir” ibaresinin kanuna ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bu ibarenin ödeme emrinden çıkartılmasını ya da ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istedikleri, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin, İİK’nun 60. maddesi ve İcra ve İflâs Kanunu Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olup, anılan hükümlere aykırı olarak ödeme emrine herhangi bir ibarenin eklenmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, matbu olarak düzenlenmesi gereken ödeme emrine eklenen kısmın ödeme emrinden çıkartılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” şeklinde belirtilmiştir.

Ödeme Emrine İtiraz Edilmemesinin Sonuçları Nelerdir?

Borçlunun, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmemesi halinde takip kesinleşecektir. Süresi içerisinde borçlu tarafından itiraz edilmemesi ve takibin kesinleşmiş olması alacağın varlığı konusunda da bir karine teşkil etmektedir.

Ödeme emrine itiraz edilmemesi ve takibin kesinleşmesi ile borçlunun borcunu ödemesi veya mal beyanında bulunması gerekmektedir. Mal beyanında bulunmayan veya gerçeğe aykırı mal beyanında bulunması halinde alacaklının şikayeti üzerine tazyik hapis ile cezalandırılır. Ayrıca, icra takibine devam edilerek borçluya karşı İcra İflas Kanunu md. 78’e göre haciz istenebilecektir.