[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Haksız Rekabet Hukuku

Yazarlar: ADEM BURAK YILMAZ, BERFİN EKMEZ, OZAN OĞUZ, NİHAL SELEN İŞMEN
Haksız Rekabet Hukuku

MGC Legal ekibinin kaleme aldığı işbu “Haksız Rekabet Hukuku” başlıklı makalemizi okumanıza sunarız.

Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) düzenlenen haksız rekabet; ticari faaliyetlerin meydana gelmesi esnasında dürüstlük kuralına aykırılığın önlenmesi ve hem ticari faaliyet gösteren rakipler arasında, hem de müşteriler ile mal ve/veya hizmet tedarik eden tedarikçiler arasındaki ilişkinin daha şeffaf ve güvenilir bir kapsamla teminat altına alınması adına oldukça büyük önem arz etmektedir.

TTK MD. 54 Kapsamında Haksız Rekabet Nedir?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 54 uyarınca haksız rekabet; bütün katılan tarafların menfaatinin sağlanması adına dürüst ve bozulmamış rekabet ortamının sağlanmasıdır. TTK md. 54/f.2 hükmüne göre rekabet eden rakipler arasında veyahut tedarikçiler ile müşteriler arasında meydana gelebilecek aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı her türlü işlem, davranış ve uygulama hukuka aykırıdır ve haksız rekabet çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Dolayısıyla, TTK 54 kapsamında haksız rekabet dürüstlük kuralına uygun bir rekabet ortamı yaratmayı ve haksız rekabete uğrayan teşebbüslerin menfaatlerinin korunmayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, TTK 54/f.1’de geçen “bütün katılanlar” ifadesiyle de haksız rekabetin kapsamı daha geniş tutularak sadece rakipler arası ilişkiler değil, aynı zamanda tüketici ile tedarikçi arasındaki ilişki gibi diğer faaliyet ve uygulamaları da içine alarak haksız rekabetin kapsamı genişletilmiştir.

Haksız Rekabet Halleri Nelerdir?

Haksız rekabet halleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md. 55’te düzenlenmiştir. Fakat, haksız rekabet halleri TTK md. 55’te sıralandığı kadarıyla sınırlı değildir ve TTK md. 55 haksız rekabet hallerinin başlıcalarını sıralamaktadır. Türk Ticaret Kanunu kapsamında başlıca haksız rekabet halleri şunlardır:

Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar ve Satış Yöntemleri ile Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar

Belirtilen bu haksız rekabet haline daha kapsamlı bakıldığında, TTK md.55’te de ifade edildiği üzere; başkalarını ya da bu kişilerin mallarını, fiyatlarını ve faaliyetlerini yanlış açıklamalar ve gereksiz yere kötülemek, yapılan işle ile ilgili paye, diploma veya ödül almadıği halde bu ödül ve payelere sahipmişçesine davranarak söz konusu yeteneğe sahip olduğunu iddia etmeye çalışmak ya da sahip olunmayan meslek adları veya unvanlar kullanmak, müşterinin karar verme serbestisini satış yöntemleri ile engellemeye çalışmak gibi birçok durumu içine almaktadır.

Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yöneltmek

TTK md. 55’te bu haksız rekabet haline örnek verilerek müşteri ile sözleşme yapabilmek için müşterilerin önceden başkaları ile yaptıkları sözleşmeye aykırı davranmaya çalışmak, üçüncü kişilerin işçilerine veya çalıştığı diğer kişilere yaptıkları işlerin ifasına aykırı davranmaya yönlendirmek ve bu yönlendirme ile kendisine veya bir başka üçüncü kişiye fayda sağlamak, işçileri, vekilleri veya diğer çalışan kişileri, işverenlerinin sırlarını ifşa etmeye yönlendirmeye çalışmak gibi birçok örnek sıralanmıştır.

Başkasının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanmak

Örnek olarak, kişiye emanet edilmiş teklif, hesap veya iş ürününden yetkisiz bir şekilde faydalanmak ya da kişinin uygun bir katkısı olmaksızın bir başka kişiye ait hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleri devralarak bu ürünlerden yararlanmak bu haksız rekabet haline örnektir.

Üretim Ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Şekilde İfşa Etmek

Bilhassa izinsiz ve gizlice ele geçirilmiş ya da hukuka aykırı şekilde öğrenilen bilgilerin ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkasına bildirmek de haksız rekabet hallerinde örnektir.

İş Şartlarına Uymamak

Özellikle kanun veya sözleşme ile belirlenmiş olağan iş şartlarına uymamak da hukuka aykırı olarak haksız rekabet halleri içinde değerlendirilir.

Dürüstlük Kuralına Aykırı İşlem Şartları Kullanmak

Diğer taraf aleyhine yanıltıcı bir biçimde dürüstlük kuralına aykırı işlem şartlarının kullanılması haksız rekabet hallerinden birisidir.

Haksız Rekabet Davaları Nelerdir?

Haksız rekabetin meydana gelmesi durumunda hem hukuk davaları, hem de ceza davaları açılabilmektedir. Açılabilecek davalar TTK md.56’da sıralanmıştır.

Haksız rekabet halinde açılabilecek hukuk davaları şunlardır;

  • Tespit Davası,
  • Haksız Rekabetin Men’i Davası,
  • Haksız Rekabetin Ref’i Davası (Haksız Rekabetin Sonucu Olan Maddi Durumun Ortadan Kaldırılması Davası),
  • Maddi Tazminat Davası ve Manevi Tazminat Davasıdır.

Haksız rekabet durumunda ceza davaları da açılabilmektedir. Haksız rekabetin olması durumunda ceza gerektiren fiil ve davranışlar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 62’de belirtilmiştir:

a) 55’inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,
b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,
c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar,
d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56’ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

Haksız Rekabetten Doğan Hukuki Sorumluluklar Nelerdir?

Haksız rekabetten doğan hukuki sorumluluklar Türk Ticaret Kanunu md. 56 vd. ele alınmıştır. Bu hükümler uyarınca haksız rekabetten doğan hukuki sorumluluklar şunlardır:

  • Kişinin işlediği fiilinin haksızlığının tespiti,
  • Kişinin işlediği fiilden men edilmesi,
  • Kişinin sebep olduğu maddi sonucun sona erdirilmesi,
  • Kişi yanlış veya yanıltıcı nitelikte açıklamalarda bulunmuşsa bu açıklamaların düzeltilmesi,
  • Haksız rekabeti sona erdirmek adına yapılacak başka bir yöntem bulunmuyorsa haksız rekabete sebep olan araçları ve malları teslimi,
  • Maddi veya manevi bir zarar meydana gelmişse bu zararın giderilmesi,

Gibi durumlar haksız rekabetten doğan hukuki sorumluluklardır.

Haksız Rekabetten Doğan Cezai Sorumluluklar Nelerdir?

Haksız rekabetten doğan cezai sorumluluklar TTK md. 62’de sıralanmıştır.

a) 55’inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,
b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,
c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar,
d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56’ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

Haksız Rekabett Dava Açma Süresi Nedir?

Haksız rekabetin olması halinde açılacak davalar, haksız rekabete neden olan fiilin öğrenildiği günden itibaren 1 yıl ve haksız rekabete neden olan fiilin doğumundan itibaren 3 yıl içinde açılabilir.

Haksız rekabete neden olan fiil hala devam ediyorsa zamanaşımı süresi dolmamış sayılacaktır. Türk Ceza Kanunu (TCK) uyarınca daha uzun zamanaşımı süresine bağlı olan bir cezayı gerektiren bir fiil var ise, TCK’daki zamanaşımı hukuk davalarındaki zamanaşımı için de geçerli olmaktadır.

Haksız Rekabette Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Haksız rekabetten kaynaklanan ve doğan davalarda Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) md. 6 uyarınca gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.

Haksız rekabet nedeniyle meydana gelen davalarda görevli mahkeme ise ticaret mahkemeleridir. Ticaret mahkemelerinin olmadığı yerlerde haksız rekabetten doğan davalar asliye hukuk mahkemelerinde görülmektedir.

Rekabet Hukuku ile Haksız Rekabet Hukuku Arasındaki Bağlantı Nedir?

Rekabet Hukuku, mal ve hizmet piyasalarında rekabetin korunması amacına yönelik olarak oluşturulan kurallar üzerine inşa edilmiş bir hukuk dalıdır.[1] 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlenmektedir. Bu kanunda temel amaç; mal ve hizmet piyasasında rekabeti bozucu, engelleyici, kısıtlayıcı anlaşma ve uygulamaları engellemek, hakim teşebbüslerin güçlerini kötüye kullanmasını engellemek ve bunun için gereken düzenlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır. Rekabet Hukuku tarafından makro düzeyde serbest rekabet korunması amaçlanırken haksız rekabet hukukunda ise mikro düzeyde dürüst rekabet korunmaktadır.[2]

Haksız rekabet hükümlerinde uygulamada ağırlıklı olan yönü, rakiplerin ya da rekabet sürecinde yer alan kişilerin ilgili çıkarlarının korunması iken rekabet hukukunda asıl amaç iktisadi etkinliğin sağlanması ve rekabetin devamıdır.

Ayrıca bir diğer ayrım ise haksız rekabet hukuku ihlali halinde TBK ve TMK hükümleri kapsamında özel hukuk alanında yaptırım söz konusu iken, Rekabet Hukukunda, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a tabi işlemlerin bağımsız idari otoride olan Rekabet Kurumu tarafından yürütülmesi ve Rekabet Kurumu kararlarına karşı davaların idari yargıda görüldüğü dikkate alındığında kamu hukuku özellikleri gösteren aynı zamanda da özel hukuk alanında sonuçlar doğuran karma bir hukuk dalıdır.

Örnek Yargıtay Kararları

Hukuk Dairesi 2012/14357 E., 2013/12051 K.

Davacı vekili, müvekkilinin TPE nezdinde 1996-00514 sayılı “çatı ve cephe kaplamalarında kullanılan sandviç paneller için alın kaplamaları” buluş başlığı altında faydalı model belgesi ile 2004/02645 sayılı “bir sandviç panel” buluş başlığı altında faydalı model belgelerinin sahibi olduğunu, bu buluşlardan haberdar olan davalının 2004/01630 sayı ile faydalı model belgesi aldığını, oysa davalı modelinde tarif edilen “izolasyonlu kompozit panellerde kullanılan koruyucu kilitli denizlik detayı”nın davacıya ait faydalı model belgelerinin istemleri içine de düştüğünü, bu nedenle yenilik vasfının bulunmadığını, 17 yıl müvekkili yanında çalıştıktan sonra ayrılmasının ardından kurduğu şirket eliyle davacıya ait “alın kaplamalı ürünleri” ticari dolaşıma sunan davalının eylemlerinin dürüstlük kuralına aykırı olup haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek TR 2004-01630 sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini, haksız rekabetin tespitini, önlenmesini talep ve dava etmiştir. 06.11.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile de, davalının müvekkili yanında çalışmakta iken ilk defa vekil edeni tarafından geliştirilen ve kullanılan “kıvırmalı alın kaplaması” buluşunu davalının gasp etmek suretiyle adına tescil ettirdiğini ileri sürerek 551 sayılı KHK’nin 166. maddesinin atfı ile aynı KHK’nın 13’üncü maddesi gereğince faydalı modelin müvekkiline devir edilmesini, aksi halde, tescilden önce müvekkili tarafından kamuya sunulması nedeniyle faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü, haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini talep ve dava etmiştir.(…)

Hukuk Dairesi 2018/2784 E., 2019/4189 K.

Davacı vekili; müvekkili ile davalının mobil telefon hizmeti sunarak aynı alanda birbirlerinin rakibi olarak faaliyet gösterdiklerini, davalının görsel mecralarda “LG G3” başlıklı reklamlar yayınlamaya başladığını, bu reklam filminin TTK’nın 55. maddesi ile 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna aykırı olduğunu, zira davalının reklamda “numarasını Avea’ya taşıyanlar bir yıl boyunca tarife ücreti ödemeyecek” şeklinde vaadde bulunduğunu, halbuki kampanya sırasında faturaların sadece 50,00 TL’ye kadar vergiler dahil olarak karşılandığını, 50,00 TL’nin üstündeki faturaların tüketici tarafından ödeneceğinin reklamda ana vaad kısmında belirtilmediğini ve reklamın eksik bilgi içerdiğini, TTK 54 ve 55. maddelerine göre dürüstlük kurallarına aykırı reklam ve satış yöntemlerinin, gerçek dışı ve yanıltıcı beyanlarla yapılan karşılaştırılmalı reklamların, kampanyaların yanlış ve eksik takdim edilmesinin haksız rekabete sebebiyet verdiğini, reklamın oluşturduğu haksız rekabetin müvekkili Şirketi maddi ve manevi olarak zarara uğrattığını ileri sürerek davalının “LG G3” başlıklı reklamının haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve menine, şimdilik 10.000, TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.(…)


Kaynakça & Referanslar

  • [1] Rekabet.gov.tr
  • [2] Hamdi Pınar, Rekabet Dergisi 2014, 15(2): 59/87 sf. 70.