HUKUK & DANIŞMANLIK
İşe İade Kapsamında İşçinin Aynı Şartlarda İşe Davet Edilmesi
MGC Legal ekibinin kaleme aldığı işbu “İşe İade Kapsamında İşçinin Aynı Şartlarda İşe Davet Edilmesi” başlıklı makalemizi okumanıza sunarız.
İşe iade davası 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer alan iş güvencesi düzenlemeleri kapsamında işverenin işçinin iş sözleşmesini haklı ya da geçerli neden olmaksızın feshetmesi durumunda, işçi tarafından işe tekrar başlatılma talebi içeren davadır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca; işe iade davasına başvurabilmek için fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir (1) ay içerisinde arabulucuya başvurmak bir dava şartıdır. Arabuluculuk aşamasının tüketilmesinin ardından bu aşamada işçi ve işveren taraflarının anlaşmaya varılmaması sonucunda dava yoluna gidilebilecektir.
İlginizi Çekebilir: İş Akdinin Feshi Nedir?
İşe iade davasında dava süreci üç aşamadan meydana gelmektedir:
- Birinci aşama, mahkemenin feshin geçerli olup olmadığının tespiti ve fesih geçersiz ise işe iade kararı vermesinden oluşmaktadır.
- İkinci aşama, feshin geçersizliğini ilişkin karar kesinleştikten sonra işçinin süresi içinde işverene başvurduğu aşamadır.
- Son aşama ise işverenin işçiyi işe başlatıp başlatmama konusundaki iradesinin işçiye ulaştırılmasıdır.
İşverenin, işçiyi işe iade davası doğrultusunda işe başlatması için işçiyi işe davet etmesi gerekmektedir. İşe davet yazısı kanunda öngörülen süre bir aylık süre içerisinde ve belirlenmiş şekil şartlarına uygun olarak yapılmalıdır. Yargıtay tarafından, işverenin işçiyi işe başlatma davetinde samimi olma şartı aranmaktadır. Eğer işveren işçiyi işe başlatma davetinde samimi değilse veya gerçek bir işe başlatmadan bahsedilemeyecekse, işverenin işçiyi işe iade etmediği kabul edilmektedir. Samimiyet koşulu bakımından işverenin işçiyi eski işinde veya benzer bir işte çalıştırmaya başlaması gerekmektedir.
İşverenin işe iade davetinde işçinin işe döndüğünde başlayacağı pozisyon, ücret, yer ve zaman gibi unsurlar açıkça belirtilmelidir. Keza Yargıtay, işe iade davası kapsamında her ne kadar işverenin işçiyi işe başlatma zorunluluğu olmaması ve seçim hakkına sahip olmasına rağmen işçiyi işe başlattığı takdirde alacağı ücretin miktarının, eski ücretinden veya dava sürecinde ücretlerde artış olmuşsa emsal işçinin işe başlama tarihindeki ücretinden düşük olmayacağı konusunda bilgilendirmemesini de işverenin samimi olmayan davranışı şeklinde içtihat etmiştir. (Yargıtay 9 H.D, 02.10.2019 T., 2019/6190 E., 2019/17193 K.)
Dolayısıyla, işe iade kararı üzerine işveren tarafından yapılan davetin samimi sayılmasının en önemli koşulu işçinin eski pozisyonundaki aynı işe başlatılması veya işçinin çalıştığı işin veya iş yerinin kapanmış olması gibi aynı işe başlatılmasının mümkün olmaması halinde benzer bir işe ve aynı koşullarla veya yargılama süresi zarfında çalışma koşullarında bir iyileşme olduysa o koşullarda işe başlatılmasıdır.
Yargıtay 9. H.D’nin 03.07.2015 tarihli , 2014/26985 E., 2015/24025 K. sayılı ilam uyarınca da işe iade davası kapsamında işe davet edilen işçiye aynı ücret ve yargılama süresinde meydan gelen ücret artışlarının da sağlanması gerekmektedir.
Bu kapsamda işçiye önceki koşulların ve aynı parasal hakların tam olarak sağlanması gerekmektedir. Bunun yanında yargılama sürecinde işçinin mahrum kaldığı ancak emsal nitelikteki işçilere sağlanan haklardan da yararlanması sağlanmalıdır. Ayrıca işçi işe davet edilirken eski çalıştığı coğrafi işyerine davet edilmelidir.
Ancak belirtmek gerekir ki, işverenin, işçiyi işe iadesini gerçekleştirdiği zamana ait ücret ve şartlar ile işe başlatma zorunluluğu olsa da eğer işçinin işten çıkarılmasından sonra yeni bir toplu iş sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşme bir öncekinden daha düşük şartlar öngörmekte ise işçi artık işverenin sağlamış olduğu şartların bir öncekinden daha kötü olduğunu ileri sürerek işverenin davetinde samimi olmadığını iddia edemeyecektir.
Ayrıca, işverenin işe davet beyanınında ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
Belirtmek gerekir ki, her ne kadar işe iade hakkı kazanan işçinin işverence işe daveti halinde işe başlaması gerekiyor olsa da bu durum işverence yapılan davetin incelenmesini engellememektedir. İşverenin işçiyi işe davetinin ciddi, samimi olması beklenmektedir. Diğer bir deyişle işverenin samimi olmayan davetini davet olarak değerlendirebilmek mümkün değildir. İşverenin davet ettiği işçiye yapamayacağı iş önermesi ya da objektif olarak işçinin kabul etmesinin beklenemeyeceği yerlerde iş görmesini istemesi, gerçek anlamda davet olarak değerlendirilmemektedir.
Sonuç
Kural olarak işveren, işe iade davası sonunda işe başlatması için davet etmesi halinde, işçiyi aynı pozisyonda, aynı yerde işe başlatmakla yükümlüdür. Yargıtay içtihatlarınca da işverenin işçiyi işe başlatma davetinde samimi olması koşulu aranmaktadır. İşverenin işçiyi işe başlamak üzere davet etmesi, işçiyi eski işi veya benzer bir işte, aynı şartlarla işe başlatıp başlatmaması doğrudan işverenin samimiyetini etkilemektedir. Dolayısıyla işverenin işçiyi eski işine veya benzer bir işe başlatmaması ya da farklı koşullar ileri sürmesi durumunda işverenin işçiyi işe iade etmediği kabul edilebilecektir.
Eğer ki davet tarihinde işçinin eski işine veya benzer bir işe başlatılması mümkün değil ise farklılık işçinin eski işine göre esaslı bir değişiklik teşkil etmediği takdirde, işveren işçiyi eski işinden farklı bir işe de başlatabilecektir. Ancak, böyle bir olanak da yoksa, işveren 4857 sayılı İş Kanunu’un 22. maddesindeki usule uygun olarak, işçinin eski işinde esaslı değişiklik oluşturacak şekilde yeni bir işte çalışmasını teklif edebilecektir.
İşverenin daveti Yargıtay tarafından aranan samimiyet koşulunu bulundurmuyorsa, işçinin işe başlaması beklenemeyeceği gibi işe başlamayan işçinin başvurusunun samimi olmadığı da ileri sürülemeyecektir. Bu doğrultuda, işverenin, işçiyi davetinin samimi olmaması, işçinin işe başlatılmadığı anlamına gelerek işverenin iş sözleşmesini işe başlatmama tarihinde veya bu yöndeki iradesini açıkladığı tarihte feshetmiş sayılması ile sonuçlanacaktır.
Kaynakça
- Nazlı ELBİR, “Yargıtay Kararları Işığinda İşe İade Kararı Sonrasi İşçinin Başvurusu Ve İşverenin Davetinde “Samimiyet” Olgusu“ (Dergipark)
- Ayberk Emirşah GEMİCİ, “İşe İade Davalarının Genel Esasları” (Jurix)
- <https://www.calismatoplum.org/yargitay-karari/ise-iade-sonrasi-iscinin-ise-basvuruda-isverenin-ise-davette-samimi-olmasinin-gerekmesi>
- <http://www.ankaraarabuluculukmerkezi.com.tr/ise-iade-edilen-isciyi-ise-davet-beyani-ve-değerlendirilmesi>
İlginizi Çekebilir: İşe İade Davası Derdest İken İşçilik Alacakları Davasının Açılmasının Sonuçları Nelerdir?