HUKUK & DANIŞMANLIK
Nakden Ödenen Yemek Bedelinin Vergi İstisnası Kapsamına Alınmasının Doğuracağı Sonuçlar
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Ticaret Odası’nın düzenlediği ödül programında yaptığı konuşma da; “Yemek ödemelerinde restoran, lokanta ve yemek kartı kullanma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Çalışanlara nakden ödenen yemek bedeli tutarları da vergi istisnası kapsamına girecektir.” dedi. Peki, nakden ödenen yemek bedelinin vergi istisnası kapsamına alınmasının doğuracağı sonuçlar nelerdir? MGC Legal ekibi yanıtladı, işte cevapları!
Bilindiği üzere devlet, belirli durumların varlığı halinde belirli kişi ve faaliyetleri elde edeceği vergi gelirinin dışında tutmaktadır. Bu noktada vergi kanunlarına göre, kendileri için vergi borcu doğuran bir olay bulunmakla beraber, yine aynı ve diğer kanunlarla belirli kişiler veya kişi gruplarının açıkça vergi mükellefiyeti dışında tutulması (muafiyet), söz gelimi kimi durumlarda dernek veya vakıfların kanunun açık hükmü ile o verginin mükellefi sayılmaması hususu gündeme geldiği gibi; vergi kanununun hükümleri içinde esasen vergilendirilmesi gereken belirli bir kısım vergi konularının (kişiler değil), aynı kanun hükümlerine göre vergi dışı bırakılması (istisna) da söz konusu olmaktadır.[1]
Nitekim, Gelir Vergisi Kanunu (Kanun) uyarınca da bir takvim yılı içinde elde ettiği kazançları dolayısıyla gelir vergisine tabi tutulan gerçek kişilerin belirli bazı kazançları da Kanunun 23. maddesi ile gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Bu itibarla Kanunun deyimiyle hizmet erbabına, kendilerine işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler gelir vergisinin uygulanması dışında bırakılmıştır.
Kanunda istisnalar kapsamında yer bulan söz konusu faaliyet; işverenin hizmet erbabına ve bu kapsamda işçilerine doğrudan işyerinde yemek vermesi şeklinde belirebileceği gibi, işyerinde yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelini aşmayan bedelin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere ödenmesi ile de vücut bulabilecektir. Nitekim bu noktada 5799 s. Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca yemek bedeli hususundaki istisna bedeli 2022 yılı için 51 Türk Lirası + KDV olarak belirlenmiş durumdadır.
Halihazırda hizmet erbabına sadece ayni olarak sağlanması karşılığında, söz gelimi işverenin çalışanlarına işyerinde doğrudan yemek sağlaması ya da bu amaca hizmet eden yemek kartı temin etmesi durumunda vergi istisnasına tabi tutulan yemek bedeli, yürürlüğe girmesi öngörülen düzenleme ile birlikte nakdi olarak ödenmesi halinde de istisnanın kapsamında kalacaktır.
Bu noktada, öncelikle belirtilmelidir ki; öncesinde işyerinde doğrudan yemek sağlama yoluna giden ya da bu amaca hizmet etmesi dolayısıyla yemek kartı temin eden işverenin, bu uygulamaya son vererek yemek bedelini nakit olarak ödeme yoluna gitmesi kanaatimizce iş sözleşmesinin objektif unsurlarına müdahale niteliği taşımayacak, böylelikle çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik olarak nitelendirilemeyecektir. Hal böyle olunca işveren söz konusu değişikliği işçinin yazılı onayı olmaksızın, tek taraflı olarak da yapabilecektir.[2]
Yemek bedelinin nakdi olarak da ödenmesi durumunda işverenin; hangi usul ve esaslar dahilinde, sağladığı ilgili bedelin istisna kapsamında yer alacağına ilişkin herhangi bir yasal düzenleme söz konusu olmadığından ötürü konunun detayları net olarak ortaya konulamamakta ise de ilgili düzenlemenin birtakım sorunları da beraberinde getirebileceği de unutulmamalıdır.
Şöyle ki; temele hizmet erbabının doğru ve düzgün şekilde beslenmesi saikini koyan mevcut yasal düzenlemenin aksine, yürürlüğe girmesi itibariyle artık yemek bedelinin nakdi olarak ödenmesi durumunda da ilgili bedelin istisna kapsamına alınması söz konusu nakdi bedelin amacı dışında kullanılması durumunu ortaya çıkarabilecektir.
Dolayısıyla, yeni yasal düzenleme yürürlüğe girdikten sonra da öncelikli amacın işçinin beslenmesi olması gerektiği nazara alındığında, işverence işçiye bu bedelin gerçekten sağlanıp sağlanmadığına yönelik gerekli denetimler öngörülmelidir.
Halihazırda işçiye, işyeri ve eklentilerinde yemek vermek ya da yemek kartı temin etmek suretiyle söz konusu istisnadan yararlanılması karşısında, yürürlüğe girecek yeni düzenleme ile artık ilgili yemek bedelini nakdi olarak sağlamayı tercih eden işveren, bu bedeli işçinin önceki net maaşına yansıtmamalı, ayrı olarak ödemelidir.
Bu noktada devlet, nakdi olarak yemek bedeli ödeme yoluna giden işverenlere yönelik gerekli denetim mekanizmalarını hayata geçirmelidir. Kaldı ki halihazırda işçisine herhangi bir yemek bedeli ödemesinde bulunmayan işverenin, ilgili düzenleme yürürlüğe girdikten sonra, işçiye ödediği maaşın bir kısmını yemek bedeli olarak göstererek söz konusu düzenlemenin kötüye kullanımının da önüne geçilmelidir.
Ayrıca ifade edilmelidir ki; hayata geçecek ilgili yasal düzenleme Sosyal Güvenlik Hukuku bakımından da birtakım yansımalar barındırmaktadır. Mevcut yasal düzenleme karşısında nakden ödenmeyen (örneğin yemek kartı verilerek temin edilen) yemek bedelinin tümü sosyal güvenlik priminden istisna iken; yemek paralarının kısmen prime tabi tutulan kazançlardan olması dolayısı ile sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemeler, ancak fiilen çalışılan gün sayısı ile günlük asgari ücretin yüzde 6’sının çarpılması sonucunda bulunan miktar üzerinden primden istisna tutulmaktadır.
Dolayısıyla Gelir Vergisi Kanunundaki düzenlemeye paralel olarak Sosyal Güvenlik Mevzuatında da değişikliğe gidilerek, işverenlerce yapılacak nakdi yemek bedeli ödemelerinin de tümüyle prim dışı tutulması uygun olacaktır.
Kaynakça & Referanslar
- [1] Ersan ÖZ, Türk Gelir Vergisindeki Bazı Veri Harcamalarının Optimal Vergileme İlkeleri Açısından Analizi, D.E.Ü.İ.İ.B.F Dergisi, Cilt: 17, Sayı: 1, 2002, s. 12.
- [2] Bilindiği üzere İş Kanununun 22. maddesinde getirilen düzenlemeye göre işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz (E. Tuncay SENYEN KAPLAN, Çalışma Koşullarında Değişiklik, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 158, 2022, s. 343).
İlginizi Çekebilir: Uzaktan Çalışma Sürecinde Yemek Ücretleri.