HUKUK & DANIŞMANLIK
Suçluların İadesi (Geri Verilmesi) Prosedürü
Suç işleyen kişilere yönelik cezalandırma yapmak, devletlerin egemenlik alametlerinden biri olup; adaletin sağlanması ve toplumun korunması bakımından oldukça kritiktir. Ceza Hukuku‘nda hâkim olan mülkilik prensibi ise suç işlendikten sonra yabancı bir devlete kaçan şahsın cezalandırılma imkanını ortadan kaldırmaktadır. Bu gibi durumlarda ‘’suçlu iadesi’’ konusu gündeme gelmekte olup; bu konu işbu yazımızda detaylıca ele alınacaktır.
Suçlu İadesi Nedir?
Suçluların iadesi, başka bir ülkede suç işleyerek, diğer bir ülkeye sığınan suçluların, kendisine sığınılan ülke tarafından suçun işlendiği ülkeye geri verilmesidir.[1]
Uluslararası Hukuk İlkeleri gereği devletler kendi vatandaşlarını kendi mevzuatlarına göre yargılamakta olup; suçluların iadesi kurumu devletlerin kendi vatandaşları söz konusu olduğunda uygulanmayacaktır.
Türk Hukuku’nda suçluların iadesine ilişkin olarak 6706 Sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu ve Türkiye’nin de taraf olduğu Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi (SİDAS) hükümlerine göre suçluların iadesi prosedürü işletilecektir.
Suçlu İadesinin Şartları Nelerdir?
Suçlunun iadesini isteyen devlet ile suçlunun bulunduğu devlet arasında bir sözleşmenin varlığı halinde iade sözleşme hükümleri uyarınca gerçekleşecektir. Örneğin, Türkiye’nin de taraf olduğu SİDAS’a taraf devletler, sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde, kanunları ihlalden dolayı takip edilen veya iadeyi talep eden tarafın adli mercilerince bir ceza veya emniyet tedbirinin infazı için aranan şahısları iade etmeyi karşılıklı olarak taahhüt etmişlerdir.[2]
Devletler arasında iki taraflı yahut çok taraflı herhangi bir anlaşma olmaması halinde ise iade devletlerin iç hukuk kuralları ve devletler arasındaki karşılıklı iyi niyet ve nezaket kuralları uyarınca gerçekleşecektir.
Suçlunun iade edilebilmesi için birtakım şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.
Suçun Mevcudiyeti
İadesi talep edilen şahsın iade talep edilen ülkede işlediği iddia edilen yahut işlediği sabit bir suçun varlığı zorunludur.
Farklı fikirler bulunmakla birlikte, baskın görüşe göre söz konusu suçun istemde bulunan ve istemde bulunulan devletlerin her ikisinin iç hukuku uyarınca suç vasfında olması gerekmektedir. Bu şart ‘’çifte suçluluk’’ prensibinin yansımasıdır.
Bunun yanı sıra, isnat edilen suçun zamanaşımına ve affa uğramamış olması da gereklidir.
Suçun Belli Bir Ağırlıkta Olması
6706 Sayılı Kanun madde 10/2 uyarınca iade hükümlerinin uygulanabilmesi için;
‘’Talep eden devlet hukuku ile Türk Hukuku’na göre, soruşturma veya kovuşturma aşamasında üst sınırı bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren suçlardan dolayı iade talebi kabul edilebilir. Kesinleşmiş mahkûmiyet kararları bakımından iade talebinin kabul edilebilmesi için hükmolunan cezanın en az dört ay hürriyeti bağlayıcı ceza olması gerekir. İadesi istenen kişinin birden fazla suçu bulunması hâlinde, bunlardan bazılarının cezası belirtilen sürelerin altında olsa dahi birlikte iadeye konu edilebilir.’’
Madde metninden anlaşılacağı üzere, iadeye tabii olan suçlar; soruşturma veya kovuşturma aşamasındaki suçlar için, üst sınırı bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren suçlardır. Kesinleşmiş mahkûmiyet kararı söz konusu ise hükmolunan cezanın en az dört ay hürriyeti bağlayıcı ceza olması iade hükümlerinin uygulanması bakımından zorunludur. SİDAS madde 2 hükmü de aynı şartları öngörmektedir.
Suçun İadeye Müsait Nitelikte Olması
SİDAS madde 3 ve devamında iade hükümlerinin uygulanmayacağı birtakım suçlar sayılmıştır.
Siyasi Suçlar
Devlete, devletin ulusal güvenliğine ve bağımsızlığına, kamu özgürlüklerinin kullanılmasına ya da bunların ihlal edilmesine yönelik suçlar genel olarak siyasi suçlardır.[3] SİDAS madde 3 uyarınca; siyasi suçlardan dolayı iade prosedürü işletilmeyecektir. Ancak, iade edilmeme prensibinin istisnaları da vardır.
İstisnalar SİDAS madde 3/3 hükmünce düzenlenmiştir. Buna göre, bir devlet başkanının veya ailesinin hayatına kast teşkil eden bir suç siyasi suç teşkil etmeyecektir.
SİDAS madde 3/2 ise adi suçlar bakımından bir iade etmeme hali düzenlemiştir. Buna göre, iade talep edilen devlet, iade talebinin şahsın ırk, din, milliyet veya siyasi kanaat dolayısıyla cezalandırma gayesi taşıdığı noktasında bir kanaate sahip ise iade talebini reddedebilir.
Askeri Suçlar
SİDAS madde 4 uyarınca Ceza Hukuku anlamında suç teşkil etmeyen askeri suçlar bakımından iade hükümler uygulanmayacaktır.
Mali Suçlar
Mali suçlar, bir devletin mali sistemine karşı işlenen suçlardır. Vergi, resim, harç, kambiyo ve gümrük gibi ülkenin ekonomik ve mali mevzuatına aykırı hareket etmek suretiyle işlenen suçlar mali suçlar kapsamındadır.
SADİS madde 5 uyarınca mali suçlar söz konusu olduğunda iade tarafların takdirine bırakılmıştır. Sözleşmeye taraf devletler, bu konuda kendi aralarında özel sözleşme yapabilirler.
İadenin Kabul Edilemeyeceği Haller
Suçluların iadesinin kabul edilmeyeceği birtakım haller mevcuttur. Bu haller 6706 Sayılı Kanun hükümlerince sayılmıştır:
- Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, iadesi talep edilen kişinin Türk vatandaşı olması (6706 S.K. m. 11/1-a).
- İadesi talep edilen kişi hakkında, talebe konu fiil nedeniyle daha önce Türkiye’de beraat veya mahkûmiyet kararı verilmiş olması (6706 S.K. m. 11/1-ç).
- İade talebinin, ölüm cezası veya insan onuru ile bağdaşmayan bir ceza gerektiren suçlara ilişkin olması (6706 S.K. m.11/1-d). Bu hususta, iade talep eden devlet anılan nitelikteki cezanın infaz edilmeyeceğine dair yeterli bir teminat vererek iadeyi mümkün kılabilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Nivette/Fransa (44190/98, 3 Temmuz 2001), kararında kız arkadaşını öldürdüğünden şüphelenilen ve Amerikan vatandaşı olan başvuran özellikle, erken tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesi durumunda Birleşik Devletlere sınır dışı edilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinin ihlal edilmesine neden olacağını ifade etmiştir.
- İadesi istenen şahsın 18 yaşının altında olması, Türkiye’de uzun süredir bulunması, evli olması gibi sebepler dolayısıyla şahsın suça haiz fiilleri ile iade hükümlerinin uygulanması arasında orantısız bir mağduriyetin doğması halinde iade talebi reddedilebilir.
Bu hususlarla birlikte, yukarıda (2) numaralı başlığın (c.) alt başlığı altında sayılan haller suçlu iadesine engel halleri oluşturur.
Suçlunun İadesi Usulü
Türkiye’de bulunan ve iadesi istenen bir suçlu bakımından iade talebi hakkında karar vermek, iadesi istenen şahsın bulunduğu yerde yetkili ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisi dahilindedir. Kişinin bulunduğu yer belli değilse; Ankara Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacaktır.
6706 Sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca; Ağır Ceza Mahkemesi’nce iade talebinin kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi hâlinde, bu kararın yerine getirilmesi, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarının görüşü alınarak Adalet Bakanı’nın teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onayına bağlıdır.
İade talebinin akıbeti talep eden devlete ve iadesi talep edilen kişiye Adalet Bakanlığı tarafından bildirilir.
6706 Sayılı Kanun madde 20; iadesine karar verilen kişi hakkında, başka bir suç nedeniyle Türkiye’de ceza soruşturması veya kovuşturması ya da infazı gerekli bir hapis cezası bulunması veya kişinin seyahat edebilecek durumda olmaması hâlinde, Merkezî Makam tarafından teslimin ertelenmesine karar verilebilir. Bu karar, kişiye ve talep eden devlete bildirilir.
Suçlu İadesini Kabul Etmeyen Ülkeler Hangileridir?
Lübnan, Tacikistan, Tunus, Ürdün, Özbekistan, Pakistan, Suriye, Moğolistan, Mısır, Libya ve birtakım ülkeler suçlu iadesinin kabul etmemektedir.
Kaynakça & Referanslar