HUKUK & DANIŞMANLIK
Tenkis Davası Nedir?
MGC Legal ekibinin kaleme aldığı işbu “Tenkis Davası Nedir?” başlıklı makaleyi okumanıza sunarız.
Bir mirasbırakan vefat ettikten sonra mal varlığı en yakın mirasçılarına paylaştırılır. Ancak, bazı hallerde bu paylaştırma işlemi bir hayli karışık olabilmektedir. Misal, vefat eden mirasbırakan vefat etmeden önce mal varlıklarını arkasında kalacak bazı mirasçılar arasında pay etmiş olabilir.
Bununla birlikte, mirasçılar dışındaki 3. kişileri de mal varlığının bir kısmını veyahut tamamını vermiş olabilir. Bu durumda, mirasbırakanın tasarrufuna karşı sadece bazı yasal mirasçıların dava açma hakkı bulunmaktadır. İşbu çalışmamızda tenkis davasıyla ilgili merak ettiğiniz soruların cevaplarına ulaşabilirsiniz.
Mirasbırakan, saklı paylar toplamı dışındaki kısım hakkında serbestçe tasarrufta bulunabilir. Mirasbırakanın yapmış olduğu tenkise tabi olan kazandırmalar, eğer tasarruf miktarını yani mirasçıların saklı pay oranlarını aşmakta ise mirasçıların saklı paylarının ihlal edilmiş demektir. Ancak bu tasarruflar, saklı payları ihlal ettiği gerekçesi ile kendiliğinden geçersiz olmayacaktır.[1]
Saklı payları ihlal eden bu tasarrufların Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 560 uyarınca tenkisi mümkün kılınmıştır. Tenkis, dava yolu ile kullanılabilir olup bu hak kullanılmadıkça mirasbırakan tarafından yapılmış olan tasarruflar geçerliliğini koruyacaktır. Hukukumuzda aynı zamanda tenkis, TMK m. 571/III uyarınca da def’i yolu ile ileri sürülebilir. Tenkis davası, mirasbırakanın ölümü üzerine açılmalıdır. Bu sebeple, mirasbırakan henüz hayatta iken mirasbırakanın yaptığı tasarrufların saklı payları zedelediği sebebi ile tenkis davası açamazlar.[2]
Açılan tenkis davası olumlu sonuçlanırsa; karar neticesinde, bu tür kazandırmalar saklı payları ihlal ettiği oranda hükümsüz hale gelir. Bu karar yenilik doğuran bir karardır. Verilen bu tenkis kararı geçmişe etkili olacaktır, yani kazandırmayı mirasın açıldığı andan itibaren hükümsüz kılar.[3]
Kazandırmanın tamamının geçersiz kılınmasına gerek yoktur. Eğer yapılan kazandırma, saklı payın bir kısmını ihlal ediyorsa sadece bu kısım için hükümsüzlük meydana gelecektir.
Tenkis Davası Açabilecek Kişiler Kimlerdir?
Tenkis davası, saklı paya sahip yasal mirasçılar tarafından açılabilir. Dolayısı ile diğer yasal mirasçıların tenkis davası açma hakkı yoktur.[4]
Bu hak şahsa bağlı bir hak olup, başkasına devri mümkün kılınmamıştır. Saklı paylı mirasçı miras payını devretmesi durumunda dahi, tenkis davası hakkı devralana geçmeyecektir. TMK m. 560 uyarınca tenkis davası açılabilmesi için, saklı paylı mirasçının saklı payı ihlal edilmiş ve dolayısı ile karşılığını alamamış olmalıdır. Dolayısıyla, saklı paylı mirasçı sahip olduğu saklı payı vasiyet veya sağlararası kazandırmalar ile elde etmiş ise tenkis davası açamaz.[5]
Mirasçının saklı payının ihlal edilip edilmediği değerlendirilirken kendisine karşı yapılmış olan iadeye tabi kazandırmalar ve tenkise tabi sağlararası kazandırmaların ve tenkise tabi ölüme bağlı tasarrufları da nazara almak gerekmektedir.
Tenkis Davası Kimlere Açılır?
Tenkis davası, tenkise tabi olan ölüme bağlı tasarrufların veya sağlararası kazandırmaların yapıldığı kişilere karşı açılır. Bu kişilerin ölümü halinde mirasçılara karşı da açılabilir. Saklı payları ihlal eden birden çok kazandırma olabilir, bu kazandırmaların lehdarlarına karşı tek tek dava açılabileceği gibi tek bir davada da ileri sürülebilir. Eğer kazandırma lehdarı, söz konusu malvarlığını bir üçüncü kişiye devretmişse bu devralan üçüncü kişiye karşı tenkis davası açılamayacaktır. Yine bu davanın kazandırmanın lehdarına açılması gerekmektedir.[6]
Ancak, Yargıtay’ın kötüniyetli üçüncü kişilere karşı tenkis davası açılabilmesine yönelik şu şekilde içtihadı birleştirme kararı mevcuttur:
“Miras bırakanın saklı pay kurallarını gidermek amacı ile yaptığı temliki tasarruftan sonra, bundan yararlanan kişinin, miras bırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haklarından yoksun kılmak için, durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmesi halinde, kötü niyetli bu kişilere karşı saklı pay sahibi mirasçılar tarafından tenkis davası açılabilir.”[7]
Söz konusu bu karar; doktrinde eleştirilere maruz kalmıştır, gösterilen gerekçeler miras hukuku bakımından tatmin edici bulunmamıştır.
Tenkiste Sıra Nasıl Olur?
Tenkiste sıra kavramı, TMK m. 570 hükmünde düzenlenmiş olup kazandırmaların hangilerinin önce tenkis edileceğini düzenlemiştir. Hüküm uyarınca, saklı payları ihlal eden ölüme bağlı tasarruf bulunmakta ise öncelikle bunlar tenkis edilecektir. Ölüme bağlı tasarruflar tenkis edilir ve eğer saklı paylı mirasçıların saklı payları elde edilmişse ise o zaman sağlararası kazandırmalara geçmeye gerek görülmez.[8]
Ancak, eğer saklı paylara ilişkin ihlal halen devam ediyorsa o zaman en yeni tarihli sağlararası kazandırmadan başlanarak tenkis edilecektir. Vakıf ve derneklere yapılmış olan kazandırmalar ancak sağlararası kazandırmaların tenkisinden sonuç alınamadığı takdirde tenkise konu edilecektir.
Tenkis Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?
Tenkis davası, konu olarak malvarlığına ilişkin bir dava olduğundan görevli mahkeme burada Asliye Hukuk Mahkemeleridir. TMK m. 576 uyarınca da yetkili mahkeme mirasbırakanın yerleşim yeri mahkemesi olarak düzenlenmiştir.
Tenkis Davasında Hak Düşürücü Süre Ne Kadardır?
Tenkis davası için, TMK m. 571/I uyarınca iki ayrı süre öngörülmüştür. Tenkis davasında en erken mirasın açılması anından 1 yıllık süre işlemeye başlayacaktır. Bu süre saklı payın ihlalinin öğrenildiği andan itibaren de başlayabilir. Hükümde öngörülen on yıllık süre ise vasiyetnamelerde açılma tarihinden, miras sözleşmesi ve sağlararası kazandırmalarda mirasın açıldığı günden itibaren işlemeye başlar.
Tenkis Davası ile İlgili Yargıtay Kararları Nelerdir?
Tenkis ile ilgili oldukça fazla Yargıtay kararları bulunmaktadır. Emsal niteliğinde olan davalardan bir kısmı aşağıda belirtilecektir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından 2014/ 9116 Esas 2014/ 12262 Karar sayılı, saklı payların ihlaline ilişkin davada verilen kararda;
“Mahkemece yapılan hesaplama hükme yeterli ve elverişli değildir. Zira tenkis davalarında öncelikle kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümüyle tespit edilmesi gerekirken mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadan ve gerekçe gösterilmeden pasif terekenin takdiren belirlenmiş olması da doğru değildir. Ayrıca terekenin, mirasın açıldığı tarih olan miras bırakanın ölüm tarihi itibari ile değerinin belirlenmesi, kazandırmaların, net terekenin ve sabit tenkis oranın bu tarih itibari ile parasal değerlerinin tesbiti gerekir. İşte bu ilkeler doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak tenkis kuralları doğrultusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.”[9] Şeklinde ifade edilmiştir.
Yargıtay gereken incelemelerin yapılmaması, tenkis kurallarına uyulmaması ve bilirkişi raporu alınması gerekirken alınmayarak hüküm verilmesini hatalı bularak verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Yine vasiyetnamenin tenkisine ilişkin 2013/9059 Esas, 2013/9748 Karar sayılı ilamda söz konusu malın bölünmesi mümkün olmadığı durumlara ilişkin;
“Tenkis davasında yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiğinde sabit tenkis oranına göre dava konusu malın paylaşılmasının mümkün olup olmadığı araştırılır. Bu araştırma neticesinde tasarrufa konu malın bölünmesi mümkün ise bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilir. Eğer bölünemiyorsa o zaman davalının tercih hakkı gündeme gelecektir. Bu durumda Bölünemeyen malın karar tarihindeki fiyatlara göre değeri belirlenip bu değer sabit tenkis oranıyla çarpılarak bulunacak nakdin ödenmesine karar verilir.”[10] şeklinde açıklanmıştır.
Mirastan ıskat konulu ve buna ilişkin tenkis istemine dayanan bir başka davada ise;
“Çıkarılan mirasçı, miras bırakanın kanuni mirasçılarına ve varsa altsoyuna karşı dava açarak çıkarmaya itiraz edebilir. Çıkarma sebebi gösterilmemişse veya davalılar tarafından çıkarmanın haklı olduğu kanıtlanmamış ise çıkarılan saklı pay sahibi mirasçı tenkis talebinde bulunabilir ancak bu durumda dahi saklı payı aşan kısmı isteyemez.”[11] denilmek suretiyle mirastan ıskat edilen mirasçıların saklı payı aşan kısımları isteyemeyeceği öngörülmüştür.
Kaynakça & Referanslar
- [1] Rona Serozan ve Baki İlkay Engin, Miras Hukuku ve Uygulama Çalışmaları, İstanbul: Seçkin Yayıncılık, 2021, s. 227
- [2] Tokur, Zeynep. Tenkis davası. MS thesis. Sosyal Bilimler Enstitüsü.
- [3] Rona Serozan ve Baki İlkay Engin, Miras Hukuku ve Uygulama Çalışmaları, İstanbul: Seçkin Yayıncılık, 2021, s. 228
- [4] Rona Serozan ve Baki İlkay Engin, Miras Hukuku ve Uygulama Çalışmaları, İstanbul: Seçkin Yayıncılık, 2021, s. 229
- [5] Rona Serozan ve Baki İlkay Engin, Miras Hukuku ve Uygulama Çalışmaları, İstanbul: Seçkin Yayıncılık, 2021, s. 230
- [6] Rona Serozan ve Baki İlkay Engin, Miras Hukuku ve Uygulama Çalışmaları, İstanbul: Seçkin Yayıncılık, 2021, s. 230
- [7] YIBHGK, E.1975/7, K.1975/1, T.13.01.1975
- [8] Tokur, Zeynep. Tenkis davası. MS thesis. Sosyal Bilimler Enstitüsü.
- [9] Yargıtay 1.HD, E. 2014/ 9116, K. 2014/ 12262 T. 23.06.2014
- [10] Yargıtay 1. HD, E. 2013/9059, K. 2013/9748
- [11] Yargıtay 14. HD, E. 2015/1687, K. 2015/6049, T. 02.06.2015
İlginizi Çekebilir: