[rt_reading_time label="Okuma Süresi:" postfix="Dakika" postfix_singular="Dakika"]

Türkiye Vatandaşlığı İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?

Yazar: ABDULLAH RESUL DEMİR
TÜRK VATANDAŞLIĞI

Türkiye Vatandaşı Olmak İçin Neler Yapmalı?

Türkiye Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in (“Yönetmelik”) 12.01.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Ticari hayatta büyük bir heyecana neden olan bu Yönetmelik özellikle inşaat ve bankacılık sektörüne kısa vadede bir hareketlilik getirecek ve yatırımların artmasına yardımcı olacak gibi görünmektedir. Zira TÜİK’in verilerine göre Türkiye genelinde 2016 yılında yabancılara satılan konut sayısı yüzde 20.3 azalarak 18 bin 189 adete gerilemiştir. İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri düşünüldüğünde Yönetmeliğin bir yandan inşaat sektöründe gelişmeye yardımcı olması diğer yandan da sıcak yabancı paranın ülke ekonomisine girişini sağlaması beklenmektedir.

Yönetmelik ile 2010/139 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. maddesine ikinci fıkra hükmü olarak aşağıdaki fıkra hükmü eklenmiştir:

Aşağıdaki şartlardan herhangi birini sağlayan yabancı, Kanunun 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığına hak kazanabilecektir;

a) En az 2.000.000 Amerikan Doları tutarında sabit sermaye yatırımı gerçekleştirdiği Ekonomi Bakanlığınca tespit edilen,

b) En az 1.000.000 Amerikan Doları tutarında taşınmazı tapu kayıtLarına üç yıl satılmaması şerhi koyulmak şartıyla satın aldığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tespit edilen,

c) En az 100 kişilik istihdam oluşturduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen,

ç) En az 3.000.000 Amerikan Doları tutarında mevduatı üç yıl tutma şartıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen,

d) En az 3.000.000 Amerikan Doları tutarında Devlet borçlanma araçlarını üç yıl tutmak şartıyla satın aldığı Hazine Müsteşarlığınca tespit edilen,

Eklenen 6.fıkra ile 2. fıkrada belirtilen parasal değerlerin belirlenmesinde, tespit tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının efektif satış kuru esas alınacağı hüküm altına alınmış ve yönetmeliğin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.

Türkiye Vatandaşı Olmak

Yönetmelik ilgili sektörleri heyecanlandırmakla birlikte bazı soru işaretlerini de beraberinde getirmiştir. Bu sorular şu aşamada Yönetmeliğin nasıl uygulanacağına ilişkin herhangi bir başka yönetmelik veya tebliğin olmaması ve yine şu aşamada mevcut başvuruların olmaması sebebiyle ortaya çıkmaktadır.  Akla gelen soruların mevcut durum itibariyle aşağıdaki şekilde cevap bulacağı düşünülmektedir.

1.     Yönetmeliğin yayınlandığı an itibariyle bir şirkette 2.000.000 Dolar sabit sermayesi bulunan yabancıların durumu ne olacaktır?

Teknik olarak Yönetmeliğin lafzından bu tür bir yabancı ortağın vatandaşlığa hak kazandığı izlenimi oluşmaktaysa da Yönetmeliğin asıl amacının ülkeye para girişinin sağlanması olduğu düşünüldüğünde, bu sermayenin Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir tarihte ülkeye girmesinin gerektiği sonucuna ulaşmak kanun koyucunun amacına daha uygun bir yorum olacaktır. Bu sebeple Yönetmeliğin yayınlandığı tarih itibariyle mevcut olan sermaye yatırımlarının bu kapsama girmeyeceği düşünülmektedir.

2.     Konut alan yabancı gerçek kişi üç yıl bekleyecek midir?

Türkiye Vatandaşlığı, öncelikle yine Yönetmeliğin amacı doğrultusunda taşınmazın edinme tarihinin de yine Yönetmeliğin yayınladığı tarihten sonra olması gerektiği düşüncesi baskındır. Bununla birlikte mutlaka tapu da taşınmazın üstüne satılamaz şerhinin konulmasını öngörmüştür. Ancak söz konusu şerhin kesin olması ve 3 yıllık süre ile kaldırılamaması dikkate alınarak vatandaşlık başvurusunun yapılabilmesi için 3 yıl beklemek zorunda kalınmayacaktır. Taşınmazın alımı ve şerhin konulması ve bunun tespiti ile birlikte vatandaşlık başvurusunun yapılabileceği öngörülmektedir. Nitekim, bu hususta bazı yetkililer de benzer açıklamalarda bulunmuşlardır.

3.     Türkiye vatandaşlığı için alınacak taşınmazın niteliği ne olmalıdır?

Yönetmelik edinilecek mülkü nitelik olarak tanımlama yoluna gitmemiş ve sadece nicelik olarak “1.000.000 Amerikan Doları tutarında taşınmaz” olarak tanımlama yapmıştır. Bu durumda söz konusu taşınmazlar Konut, İşyeri, Arsa, Tarla vb. niteliğe sahip olabilir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki bir taşınmazın üzerinde satılamaz şerhi konulabilmesi için gayrimenkulün mevcut hali ile satılması ve taşınmazın mülkiyetinin geçmesi gerekmektedir. Söz konusu taşınmazın bitmiş ve yapı kullanma izin belgesi alınmış olması gerekmemek ile birlikte en azından ayni bir hak olan irtifak devri gerçekleşmiş olmalı ve en önemlisi bedelin tamamı ödenmiş olmalıdır.

Yani özellikle konut satışlarında gayrimenkulün henüz kat irtifakı veya kat mülkiyetine geçmemiş olması halinde bu tür satışların yapılamayacağını belirtebiliriz. Bu tür durumlarda imzalanacak Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi de Yönetmelik’te belirtilen hususları sağlamayacak gibi görünmektedir. Zira daha önce de belirtildiği gibi 3 yıllık şerhin tapu kayıtlarında görünmesi gereklidir. Burda şerhten beklenen fayda, tapu siciline kayıt koyarak malikin kendi kendini bağlamasıdır ki, taşınmaz devri gerçekleşmesin. Oysa GSVS’nin şerh verilmiş olmasına rağmen, ileride vatandaş adayı bu taşınmazı veya irtifakı devralmayabilir yahut devralmasına rağmen bu şerhin yokluğunda bir süre sonra satabilir ve bu anlamda kanun koyucunun emin olmak istediği husus müphem kalacaktır. Zira resmi senedi düzenleyen memur, satışa ilişkin resmi senedin GSVS’ye uygun olduğunun denetimini yapmak zorunda değildir.

Bununla birlikte söz konusu Yönetmelik şu an itibariyle Yabancılara konut satışına ilişkin hükümlere de tabidir. Bilindiği üzere 2644 sayılı Tapu Kanunu aşağıdaki husuları içermektedir.

–        Ülke genelinde, yabancı uyruklu bir gerçek kişi, en fazla 30 hektar taşınmaz satın alabilir ve sınırlı ayni hak edinebilir.

–        Yabancıların askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde taşınmaz edinimi ve izin almadıkça kiralaması mümkün değildir.

–        Yabancı uyruklu gerçek kişiler, özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün  %10’una kadar taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilir.

Bu durumda satın alınacak gayrimenkul 30 hektarı geçemeyeceği gibi, bulunduğu ilçenin %10’ununu da geçemez.

4.     Hangi Ülke Vatandaşları Yararlanabilir?

Daha önce de belirtiğimiz üzere bu Yönetmelik yine 2644 sayılı Tapu Kanunu hükümlerine tabi olarak uygulanır. Bu kanunda “ülkemizde hangi ülke vatandaşlarının taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinmesinin mümkün olduğu konusunda Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçilikleri/ Konsoloslukları ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden bilgi alınabilir” hükmü yer almaktadır. Hangi ülke vatandaşlarına taşınmaz alımına izin verildiği hususunda Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanan bir liste olmakla birlikte gizlilik esası uyarınca hangi ülkelerin vatandaşlarına taşınmaz alımına izin verileceği güvenlik, ekonomik, sosyal, siyasi düşünceler, ülkeler arası ikili ilişkiler sebebiyle değişiklik gösterebilmektedir. Ancak Suriye vatandaşlarına gayrimenkul satışının yasak olduğu uygulamada kanun ve içtihatlardan bilinmektedir.  Suriye vatandaşları hali hazırda uygulamada olduğu gibi gayrimenkulu ancak ortağı olduğu şirket üzerine alabilmektedir. Bu durumda Suriye Vatandaşları ancak ilgili Yönetmeliğin diğer hükümlerinden yararlanmak suretiyle vatandaşlık alabilirler.

Suriye dışındaki Arap ve İslam Ülkeleri vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz mal ediniminin mümkün olduğu söylenebilir.  Zira 2012 yılında yapılan değişiklik neticesinde karşılıklılık esasının kaldırılması ile artık bu ülke vatandaşlarının Türkiye’den gayrimenkul satın almasına imkan sağlanmış olup Yönetmelikten faydalanabileceği söylenebilir.

5.     Türkiye Vatandaşlığı İstihdam Sağlama şartı?

Kanımızca Yönetmelikte belirtilen 100 kişiye istihdam şartı Yönetmeliğin yayınladığı tarih dikkate alınarak uygulanamaz. Zira bu hesapta mevcut istihdamı yok sayarak sayının 0’dan başlamasına sebep olur ki bu tür bir istihdamı sağlamak gerçekten de zordur. Bu madde ile amaçlanan, yabancı yatırımcıyı Türkiye’de iş geliştirmeye ve işini büyütmeye teşvik etmek gibi görünmektedir. Bu durumda hali hazırda 100 kişi istihdam eden yabancıların bu haktan faydalanacağını ve yine Yönetmeliğin yayınlandığı tarihten sonra da 100 kişilik bir istihdama ulaşan yabancının da vatandaşlığa başvurma hakkından yararlanacağını söylemek şu an için mümkündür.

Bu istihdamı sağlayan yabancının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuru yaparak bu hususun tespitini talep etmesi gerekmektedir. Ancak uygulamaya ilişkin detaylar netlik kazanmadığından bu hususun ilgili makamlar tarafından nasıl tasdik edileceği belli değildir.

6.     Kur hesabının yapılması?

Belirtmek gerekir ki gerek gayrimenkulün değeri ve gerekse yatırılan sermayenin Yönetmelikte belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı yine Yönetmeliğe eklenen 6. fıkra ile 2. fıkraya göre tespit tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının efektif satış kuru esas alınacağı hüküm altına alınmıştır. Tapu edinimlerinin TL bazlı olacak olması ve yine sermayenin TL cinsinden ödenmek zorunda oluşu uygulamada sorunlar çıkarabilir. Özellikle taşınmaz alımı, şerhin konulması alındığında ve tespitin yapılması arasında geçen sürede ciddi kur farkı hesaplamalarına neden olabilir. Bu sebeple bu hükümden yararlanmak isteyen yabancıların kurun yükselme riskini de öngörerek 1.000.000 Dolar eşiğinin üzerinde bir rakam ile gayrimenkul edinmesi tavsiye edilir. Defaatle belirtildiği üzere henüz uygulamaya ilişkin bir yönetmelik veya tebliğ yayınlanmamış olmakla birlikte söz konusu durumun nasıl çözüleceği de belli değildir. Ancak bu durumlarda ciddi hak kayıplarının önüne geçmek için taşınmazın tespit tarihindeki rayiç bedeli üzerinden bir hesaplama yapmak uygun olabilir.

Sabit sermaye yatırımında ise durum sermaye artışı ile kolaylıkla düzenlenebilir. Zira Yönetmelik şimdilik sermaye yatırımı için herhangi bir süre öngörmemiştir. Sermayenin ödendiği tarih ile tespit tarihi arasında kur farkından kaynaklı bir eksikliğin oluşması halinde sermaye artırımı yolunun tercih edilmesinde herhangi bir engel görünmemektedir.

Türkiye Vatandaşlığı

Unutulmamalıdır ki bu yazı Yönetmeliğin lafzı ve amacı yorumlanarak kaleme alınmıştır. Herkes gibi biz de uygulamayı ve uygulamaya ilişkin çıkacak hükümleri yakından takip etmekteyiz. Umarız ki Yönetmelik amacına uygun olarak hedeflediği sektörlere bir hareketlilik sağlar ve kazanan Türkiye olur.

Türkiye Vatandaşlığı ile ilgili daha fazla detay almak için ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.